Gece yatağına uzandığında, sessizlik sana hakim olduğunda anlıyorsun yitip giden zamanı. Zaman nankör. Sen onun için didinip dursanda o arkasını dönüp bakmaz sana. Hepimiz boşa zaman harcamışızdır. Hepimiz zaman için, zamanı dopdolu hale getirmek için uğraşmışızdır.
Tatmin olmadığım çok zaman oldu. Ne kadar çok boşa çabalamışım dediğim zamanlar yaşadım. Hep daha iyisini yapacağım dediğimde bataklığın durgunluğuna aldandım. Ne kadar çok uğraşsam da istediğim yerde bulamadım kendimi. Zaman hep arkamdan geçip gitti. Sonra büyüdükçe daha da önemsedim zamanı. Olmak istediğim insanı keşfettim. Çok dostlar biriktirdim ve çoğunu uğurladım. Elimi ayağımı çektim sonra dost meselelerinden. Ailemi kucakladım. Zaman geçiyor diye her anımıza daha bir önem vermeye başladım. Yaşlılık vardı bu zamanın sonunda çünkü. Kaybedişler vardı. Kitaplara sarıldım. Bir saatte konuşacağım boş muhabbetler yerine bir saatte yeni hikayelere tanık oldum. Nice şey kattı bana. Tabi ki de insanlarla konuştum. Tabi ki de dinledim onları ve hayatlarını. Ama insanlar anlatır ve geçer. Kitaplar ise seninle kalır. Yoksa asosyal olmadım. Sadece önceliğimi değiştirdim. Sonra akışına bırakmak diye bir şey varmış onu keşfettim. Gelenleri kucakladım, gidenleri uğurladım. Hepsi için teşekkür etmeye çalıştım. Çok şey öğrendim zamandan. Gitmeyi, kalmayı, sevmeyi, gidiyorum şimdi demeyi… Dolu dopdolu olmak istedim. Öğrenme açlığı başladı. Dolu insanlarla konuştukça bilmediğim bir şeye araştıracağım demeyi öğrendim. Daha da şey kattım kendi ruhuma, beynime. Kimi zaman çok az uyudum. Azıcık uykuyla çok mesai yaptım. Ama kendime hep zaman ayırmak istedim. Kendimi tanımak için, kendime bir şeyler katmak için. Hayattan zevk alabilmek için. Çünkü kendimi tanırsam, hayattan zevk alabilme eşiğim dengelenecekti. Meğerse her şeyin tamamlanması kendimizi tanımakla başlıyormuş.
Ayrıldıysan asla üzülme. Zaman sana sunuyor çeşitli çeşitli seçenekler. Paran yoksa çabala zaman bunun için harekete geçiyor her gün, her saat, her gün doğumu ve batımında. Sevmek istiyorsan sev. Onunla akıp gitsin zamanın, öğren ve öğret ona. Kendin olmak istiyorsan bir an önce ol zaman senin için var oldu çünkü. Kimler geçti gitti ömründen. Kimimiz daha önce yaşadık ölümü. Zaman duracak diye düşündük ama durmadı. Hayatımız bitti diye düşündük ama bitmedi. 24 saat boyunca aktı gözyaşlarımız belki de. Ama aktı işte. Zamanla birlikte o da karıştı dünyanın sertliğine. Çok durdurmak istedim zamanı. Mutlu olduğum bir an da, ya da mutsuzluğun da dibindeyken. Ama yapamadım tabi ki. Sonra kendi yolumu çizmeye başladım. Zamandan keyif almanın yollarını buldum kendimce. Kendi ışığımı saçtım kendime ve etrafıma. Karanlıkta yolumu kendi ışığım ile buldum. Zaman akıyor çabalamak, gülmek hatta gülümseyerek uyanmak senin elinde. Gidenler için yapacağın çok şey var. Ayakta dimdik durabilmek gibi…
Zaman hiç durmadı belki ama benim yerimde saydığım çok an oldu. Şimdi geçmişe bakıp zamana dopdolu yetişmeye çalışıyorum. Sevdiklerimle zamanı paylaşıp. Onlara sarılıyorum, sarıldıklarını hissediyorum. Tek olsan bile ben varım de. Pes etmek kimseye yakışmaz. Kendini sev ve sarıl hep. Hala hayattasın ve koşmaya devam et. Sürprizlerle geleceği zamanlar olacak zamanın. Bazen eline hiç bir şey geçmeyecek ama bir an öyle bir şey olacak ki dünyalar senin olacak! Hepimizin bambaşka hayalleri var. Hayallerin için devam et ve zamana yaslan. Onunla beraber akıp gidebilmeyi ona ayak uydurabilmeyi öğren. Zaman siyah olduğunda siyahı sevmeyi öğren.
Zaman sen akıp giden bir nehir olduğunda ben kayığımla takıldım peşine, kürekleri hızla hareket ettirdim cılız kollarımla
Bazen raks ettik gecenin meltemin de bazen beraber ağladık seninle. Ağlamamı durdurmayı öğrettin bana
Zaman sen hiç gecikmedin ama ben sana çoğu kez geç kaldım, senin o karanlık kuyularında uyudum çoğu zaman
Hayallerimiz var seninle, kanayan yaralarımızı beraber üfleyip yeni yaşımızda mumlara nefes harcayacağız
Bir topraktan çıkan iki kırmızı gül olacağız ya da kaldırım taşları arasından parlayan bir papatya
Koparılacağız ya da koklanılacağız
Ama hep elele olucağız ve karşılayacağız güneşin ve ayın parıltısını…
Ve oldu diyeceğiz haykırarak, kahkahalarımızla sokak lambalarını oynatıp sevdiğimiz her şeyi yanımızda bularak…
Sevgilerimle.
