Vazgeçmek ve birazcık Lord Of The Rings

Her şeyden hatta kendimden vazgeçtiğim gün anladım vazgeçmenin ne demek olduğunu. İnsan kendinden de vazgeçiyorsa kapatıyor tüm kapıları ve ardında sadece kendini bırakıyor. Çoğu arkadaşımı sen kendi kısmetlerini kendin kapatıyorsun şu eline geçen veya geçecek olan fırsatlara bir bak, bakmayı dene diye gaza getirdim hep. Ama kendime yapamamıştım. Vazgeçtiğim an zamanın akışını izleme fırsatım oldu. Vazgeçtiğiniz an zaman size neyi getiriyorsa ona bakıyorsunuz kapıların ardından ve tekrar kapınızı kapatıp kendi benliğinizde bekliyorsunuz. İşte tam da o an saat sizin için ilerlemeye başlıyor. Çünkü bir müddet sonra nelerden vazgeçtim ya da nelerden de vazgeçebilirim diye düşünmeye başlıyorsunuz. Korkusuz oluyorsunuz hatta kimse size zarar veremez diye düşünüyorsunuz. Gayette haklısınız her şeyden vazgeçmiş olan insanın yaraları kabuk bağlamıştır. Hayat bir şekilde sizi oraya getirmiştir ve ne sürprizler heyecanlandırır sizi ne de arkasını dönüp gidenler üzer. İşte o an daha da güçlendiğimi hissettim ben. Kafamın ne kadar rahat olduğunu gördüm fakat ailemin ve yakınlarımında ne kadar beni önemsediklerini farkettim. Güçlendiğimi hissettiğim an ki insanın kendine dönmesi hayatta yaşayacağı en büyük şans bence, kalktım ayağa neler yapabilirim diye düşündüm. Vazgeçtiyseniz siz de çok ama çok güçlüsünüz demektir öyle fırtınalarda kolay devrilmezsiniz, kökleriniz sağlamdır. O ilk kalkışımda anladım artık eski ben olmadığımı. Daha çok yatırım yapma kararı aldım kendime. Daha çok öğrenmeye aç oldum. Vazgeçtiğim an izleme şansım oldu çünkü. Gözlemledim hep ve hayatın numarası hakkında bir nebze bilgi öğrendim. Akışına bırakmanın vereceği rahatlığı ve vazgeçtiğim için kimseye en ufak bile yalan söylemediğimi farkettim. İşte bu yüzden sağlam kalktım ayağa çünkü artık ben, ben olmuştum. Asıl olan kendime ulaşmıştım. Zararsız oldum hep. Aksine hep yardım planları yaptım kafamda. Vazgeçmiş, dizleri üstüne çökmüş, hatta yaraları kanayan insanlara hep daha sağlam kalkabileceğini anlattım. Kimi bir kedi sahiplendi kimi kendine giden yolda kendi gibi birini buldu. Ama o kalkış o ayakta dimdik duruş varya işte o duruş vazgeçmekten geliyor. Sonra asla vazgeçmeyeceğim dedim kendime. Kendimi bulmuştum ve ne istediğimi neler hissettiğimi biliyordum. Hedeflerimin peşinden koştum. Dolu dopdolu olmak için çabaladım gezdim, okudum hatta yeni insanlar tanıdım. Ama hep kendime kendim yettim. Kendi kendine yeten insan çok güçlü basar toprağa, ayaklarından sarmaşıklar filizlenir. Bir insana körü körüne köle neticesinde bağlı olmak hastalıktır. İnsan kendini bilmeli yanındakini de tanımalıdır elbet. Ama hastalık neticesinde olması zararlıdır her iki taraf için. Sonra aşkı hissettim sevmeyi ve sevilmeyi. Ailem bana çok farklı baktı ben kalktıktan sonra ve bende hiç birimiz düşmesin diye daha da sağlamlaştırdım evimizin kapılarını. Ayakta olmak istiyorsanız sizi koşulsuz seven insanlara kollarınızı açın ve sarılın onlara. Çünkü onlar sizi her şekilde kabul ederler ve bu şu ahir hayatta bir nimet demektir. Herkesin bir savaşı vardır bende vazgeçtiğim o savaştan asla vazgeçmeyeceğim olarak kalktım. Beni bu süreçte kitaplar, orta dünya zevkim, sevdiğim insanlar motive etti. Çok sıkı Lord Of The Rings hayranıyım. Bu dünya, bu efsane beni sanki hep neşeli ve meraklı kıldı. Filmi defalarca hatta baya baya çok izledim, tanışmamız çok erken olmuştu fakat öğrettikleri için yaşımın onu anlaması gerekiyordu. Üçlemeyi tekrar tekrar okudum. Silmarillion da kendimi kaybettim. Aslında Lord Of The Rings’inde bir vazgeçmeyiş olduğunu görünce kendimi ona daha da ait hissettim. Herkesin bir hobisi bir en sevdiği şey vardır benim ki de koşulsuz orta dünya oldu. Hatta silmarillion da şu cümle geçer. “Aure entuluva!” anlamı şu şekildedir, “gündüz yeniden gelecek!. ” Beni bu söz hep motive etmiştir. Evet sende beni okuyan kişi vazgeçme. Vazgeçtiysen de daha güçlü kalkacağını bil. İnan ki kalktığında elflerin dövmüş olduğu “Anduril” kadar keskin olacaksın. (Anduril eski adıyla Narsil Elrond’un kehaneti üzerine elf demirciler tarafından dövülmüştür anlamı,”Batının Alevi” demektir. Aragorn da kendi kimliğinden vazgeçip hatta her şeyden vazgeçip yolgezer olmuştu. O da büyük bir gözlem ve bilgi akımı içinde tahtına ulaşmıştır. Sende Aragorn gibi kalk ayağa kendi kimliğini bul ve kabullen asla da vazgeçme! Ayrıntılı bir şekilde Lord Of The Rings yazılarım da olacak ama bu şekilde biraz hayat vermek istedim bu yazıya. Belki Frodo gibi yanında Sam olmayacak ama sen de kalkıp ağırlığı üstünden atabileceksin. Hayatında Sam gibi birisi varsa işin daha da kolay gerçi. Ama ne olursa olsun sen de hayatında olan kötülüklere Gandalf gibi “You shall not pass” demesini bil! Yani Buradan asla geçemezsin!. Hatta Legolas da şunu demiştir, “Umut doğar genellikle, her şey umutsuzlaştığında”. Bu söz benim çok hoşuma gider. Adeta hayata ışık tutan insanı ayağa kaldıracak bir söz. Zaten tüm film direniş ve vazgeçmeyişin bir sembolu. Galadriel de tam gaz direniş vermiştir filmin akışına. Tekrar izleyesim geldi yarın bir dört saatlik görsel şölen yapmak gerekli oldu şimdi. Vazgeçmeyişin en büyük ustasıdır Lord Of The Rings o nedenle bu yazının akışına onu da eklemek istedim. Son olarak Aragorn’un şu cümlesi ile bitirmek istiyorum.

“Öyle işler vardır ki sonu karanlık bile olsa, bu işlere başlamak yapmayı reddetmekten daha iyidir.”

Umarım kalkışın muhteşem olur. Umarım direnişinle aydınlık bir çağ başlatırsın hayatında. Umarım bir nebze olsun ilham olabilmişimdir.

Sevgilerimle.

Yazar: Burcunuzbenim

anlatıyorum

“Vazgeçmek ve birazcık Lord Of The Rings” için 5 yorum

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: