Seslerdeki Yalnızlıklar

Çığlıklar attığımız sessizlikler. Hoşca kal dediğimiz ağlamaklı sessizliklerimiz. Gidişi pazar olan insanların ardından pazartesiye uyandık, iki kat sendromlu. Çok şey anlatmak istedik fakat çoğu zaman hiç bir şey anlatamadık. Sonra sustuk zaten gidenin ardından konuşmadık.

Hepimiz kendi hayallerimizin başrol oyuncusu olduk fakat ünlü değildik. Çünkü insanlar çoğu zaman kuyu kazmakla uğraşır. Hayallerimiz ardındaki bataklıklara düştük bunun sonucu olarak. Haksızlığa karşı sessiz kalanları gördü gözlerimiz. Haksızlığa uğrayanı savunduğumuz da haksız ilan edildik. Çünkü hayat çoğu zaman sesimizi kesmeyi emretti. Yazmayı son kez bırakıp tekrar yazarak hayata döndüğümüz anlarımız oldu. Sessizliklerimiz, sayfalarımızda bizim sesimiz oldu. Yaralandığımız anlardan bahsettik fakat hayatın uğultusunda sesimiz duyulmadı. İnsan edinmeyi denedik, muhabbetlere yetişmeye çalıştık. Ya geri de kaldık ya da çok ileri de olduk. Hayata yetişmek için uğraştık ya da hayat bize yetişmeye çalıştı. Denge bulamadık. Bazen sohbetlerin ortasında yalnız kaldı kelimelerimiz. Kimse anlamadı halimizi ya da anlamak istemedi. Çok yalnız kaldığımız zamanlar oldu. Ama zulüm ardından sessiz çığlıklarımız dost oldu karanlığın en siyahında. Sessiz gidişlere tanık olduk ya da kavgalı biten ilişkiler ardından sessizliğe gömüldük. Çünkü hayat bunu öğretti bize.

Kimi zaman mutluluğumuz bir resim oldu onu da alıp odamızın bir köşesine astık. Çünkü mutluluğumuzu sesli yaşarsak bozulacağından korktuk. Zamanda yolculuk yaptık her gece sessizce. Uyandığımızda ben de buradayım demek istediğimiz için. Fakat çoğu zaman boğazımız düğümlendi. Bu kalbi kırık her insanın başına gelmiştir. Sessiz kaldıkça alışkanlık haline getirdik bu durumu. Çünkü hayatta sesin gür çıkmazsa susmaya alışır insan. Gürültülü ortamlarda iç sesimizle konuştuk. Yalnızlık bizi sarmasın diye. Bazen özgüvenimizi yitirdik. Kırılan kalbimizi onaramadığımız için. Ya da affedemediğimiz için kendimizi ve tüm herkesi. Sesimizdeki yalnızlığımız çok net duyuldu başkaları tarafından, belki de dedikodumuz yapılmıştır her arkamızı dönüp gittiğimiz zaman. Bazen çok iyi dost olduk insanlarla fakat çoğu insan cesaretimizi alıp götürdü. Bilmediğimiz bir odaya tıktılar onu, sonra kitleyip anahtarı tuvalete attılar. Anlayacağınız cesaretimiz de kimi zaman bok yoluna gitti. Ama vazgeçmedik kendimizden ve kalbimizden. Kırık kalpli insanlar hayata karşı dimdik durabilmeyi öğrenmiştir çünkü. Biz de öğrenmiş olduk güçlü durmayı. Arayışımızı yitirmedik asla. Kendi sesimizin ardındaki hayatlara konuk oyuncu olduk. Bizi anlayan ya da hiç anlamayan insanlarla dar sokaklarda ayaküstü sohbet ettik. Hayatın ta kendisi bunu istiyordu çünkü her zaman. “Yaşamaya devam et.” Kendimizi en iyi kendimiz anladık. En kaybolduğumuz anlarda kendimizi armağan ettik kendimize. Bir hediyemişcesine.

Hayallerimizi küçümseyen insanlar oldu. Yanlarında dursak bile kalmadık onlarla. Çünkü her durmak kalmak değildir. Sonra kendimizi affetmeyi öğretti bize sesimizdeki yalnızlık. Çünkü kendimizi affetmezsek düzgün yol alamayacağımızı öğrendik. Yalnızlık insana çok şey öğretir. Bu da onlardan biri oldu bizim için. Bize dayatılan her şeyin doğru olmadığını da öğrendik. Kendi doğrularımızı bulduk, kendimizle aramızı düzelttiğimiz için. Sessizlik çok şey anlattı bize. En önemlisi bize bizi anlattı. Kendimiz gibi insanlar tanıdık. Dertlerimize ortak oldular ya da biz onların dertlerine ortak olduk. Bunun ardından sessizce tebessüm ettik çok sevinirsek elimizden kayıp gider korkusu yüzünden. Çoğu insanın sesinden çok şey öğrendik. Sessizlik de çok şey anlattı bize. Acıyı öğretti, sevilmemeyi, terk edilmeyi… Yalnızlık ve sessizlik en yakın iki dostmuş bunu öğretti bize hayat. Bunun meyvesi olarak kendimizi tanımış olduk. Hayatımızın altına imzamızı atacağımızı fark ettik ve hayatımıza şekil vermeye başladık. Konuşma vaktimiz gelince kelimelerimizin ne kadar sağlam çıktığını öğretti bize bu sessizlik. Buna vesile oldu. Hatalarımızın ardından küsmemeyi öğrendik kendimize. Kendimizi tanıdıkça. En önemlisi insanların insan olduğunu öğrendik ve sabır dileyip yolumuza devam ettik.

Tüm sesleri yalnız çıkan insanların derin duyguları olduğunu öğretti bize hayat. Umarım sesimizdeki yalnızlıklar duygularımızı yalnız bırakmakmazlar. En önemlisi küssek bile kendimize asla vazgeçmeyelim kendimizden.

Sevgilerimle.

Yazar: Burcunuzbenim

anlatıyorum

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: