Doğa

Bugün denize çok yakın otursam da ayrı kaldığımızı hissettim. Biraz kendimi eve kapadım sanırım. Bu konuda şu hafta sonu yasaklarının da etkisi var. Bugün doktor randevum vardı. Babam ve annemle birlikte yolculuk yaptık yine. Hastane bize uzak. Denizi geçmek gerekiyor. Ama çok keyifli yolculuk yapmak, feribotta dışarı çıkmak, benzinlikten kahveni almak. Çok ama çok keyifli hale geliyor hastane yolculuğu. Bugün kan testi yaptırmak için gittim ama doğanın güzelliklerini çektim içime. Feribotta arabadan inip üst kata çıktım, kimse yoktu. O kadar güzeldi ki. İnsan sesi olmadan sadece martıların sesini dinledim. Çok ama çok keyiflendim. Hava buz gibiydi ama arabaya inmek hiç içimden gelmedi. Rüzgar bana doğru estikçe, serinlik bana çok iyi geliyor gibiydi. Yüzüm falan üşüdü ama üşümeyi özlemişim. Kışı baya seviyorum. Gerçi her mevsim çok güzel. Ama bir de kar yağsa tadından yenmez kış mevsimi. Doğa ile içiçe bir ortamda oturuyorum. Ama uzun zamandır kumsalda yürümediğimi ya da çardaklarda kahvemi içip ağaçların kokusunu içime çekmediğimi fark ettim. Ne kadar oturduğum yer şehir hayatından uzak diye bazen isyan etsem de sanırım burası bana iyi geliyor. Burdan kalabalık bir yere gidince nevrim dönüyor resmen. Tabi şehir hayatı da güzel ama denizle, yemyeşillikle bir arada olmak büyük bir şans bence. Sınavlarımı bitirmenin verdiği bir rahatlık vardı bugün. Kendimi baya özgür hissediyorum ama dönem sonu sınavlarına üç hafta varmış :))) Biri tam bitti diyorsun diğeri başlıyor. Bazen ikinci üniversiteyi seçtim diye isyan ediyorum. Neyse ama diplomasını alınca tadından yenmez. Yarın da kpss açıklancak bugün yolculuk yaparken onu düşündüm. Sanırım olsun ya da olmasın hayatımı seviyorum. Kpss ile atanmasam da iş bulmak konusunda kararlıyım. Gerçi önceliğim sağlığım o da yavaş yavaş yerine gelecek. Doğa çok ilginç bir şey. Rahatlığını ve konforluğunu başka hiç bir yerde bulamazsın. Kafandaki düşünceleri netleştiren bir özelliği falan da var. Sanırım ne zaman karar eşiğinde olsam doğaya bırakmıcam artık kendimi. Doğruları bana fısıldayacağından eminim. Şu korona bittiğinde ailemle bir karar aldık. Kamp yapacağız. Sanırım kendimizi kalabalığa uzun bir süre bırakamayacağız. Şu korona bizim baya hayat akışımızı değiştirdi. Başlarda burada yaşamak bana zor gelirdi. Ama şu an burdan başka yerde olmak kafamda tonlarca soru işaretine neden oluyor. Yazın havası başka, kışın havası bambaşka. Ama sanırım huzur kokuyor buranın her sokağı. Kendimle ve yaşadığım yer ile barıştığımı görmek ve bunu iliklerime kadar hissetmek aşırı derecede huzur verici. Sanırım zaten bir şeyler yapmak istiyorsak sevginin kucağına bırakmalıyız kendimizi. Huzur ve sevgi kokan her şeyi bizi en baştan en sonuna kadar biz yapacak. Korona bir süre daha bizimle. Açıkçası korkmak ve bıkmakta çok haklıyız. Bitmesini o kadar çok istiyorum ki maske takmaktan bıktım. İnsanlar hiç dikkat etmiyor bu konudan da bıktım. Tek istediğim bir an önce bitmesi ve herkesin kendine ne iyi geliyorsa onu korkmadan yapabilmesi. Bir an önce korkusu üzerimizden gitmeli. Depresyon çoğumuzun kapısına gelmiş durumda, ama kovun onu. Onun içeri girmesi demek hayatınıza atılmış bir darbe demek. Kendimize çok iyi bakmamız lazım. Bu acı ve hayatımızı bloke eden olayı en az hasarla atlatmalıyız. Ben şu anlık ilacı doğa da ve kendimde buluyorum. Umarım hepimiz daha iyi hatta çok iyi olacağız. Temennim bu şekilde.

Vazgeçmek ve yıkılmak yokk yaşayacak güzel günlerimiz var derin bir nefes alıp kendimiz ve dünyamız için devam ediyoruzzz. Asla vazgeçmiyoruz! Hayat bize gülsün diye önce biz ona gülelimm.

Yazar: Burcunuzbenim

anlatıyorum

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: