Mart

Neredeyse bitmek üzere. Bu ay baya zor geçti. Duygular, kanayan ülser tedavisi, aniden gelen atak serüvenleri falan derken mart ayı cidden dert ayı oldu ya. Şaka maka yazarken farkettim. Ama ve amaa şimdi her şey toparlanmaya başladı gibi. Yeni duvarlar örüldü. Yeni planlar yapıldı. Yeni bakış açıları hissedildi. Zevk aldığım şeyleri arttırıp canımı sıkan olayları tamamen azaltmaya karar verildi. Yeni ilaçlara başlanıldı. Tecrübeler yaşanıldı. Duygu durumları hakkında çok şey öğrenildi. Yani Mart ayı aslında sanırım bir çok ders verdi bana. Şüpheyle yaklaşmanın bazen çok doğru olduğuna karar verdim. Duvarlarımı, duygularım yıpranmasın diye yeniledim. Bir tek aöf derslerine odaklanamadım o da susmayan bir kafa yapısı, mide ağrısı, duygu durumlarının birbirine girmesi yüzünden oldu. Ama daha sınav zamanına var baya. Zaten alttan dersim yok. İlaçlar da bir kaç güne rayına oturur. Derslerimde zorlayacağımı sanmıyorum. Keşke her şey soru çözmek kadar kolay olsa. Marxlar, Smithler bile daha anlaşılır benim hayatımdan. İyi yanları olan bir o kadar da kötü yanları olan bir durumun içerisinde olduğum için yıllardır, dengeyi oldurmayı bir şekilde yapıyorum ama bu şey gibi, bir taş yerinden oynuyor ve hooopp devriliyorsun. O nedenle kendimi koruma altına aldım belirli bir süre detox yapıyorum yani. Süresine ben karar vereceğim. Duygularımı sarsmayacak her olaya varım zaten ama tehlike hissettiğim an da Berlin duvarı onlineee. Bu yöntem işe yarayacak sanırım hissediyorumm. Zaten her şey üst üste gelmeseydi bu kadar yorulmayacaktı beynim. Bik bik bik konuşup beni yemeyecekti. Ya da bir an olumlu düşünceler bir an da olumsuz düşünceler sarmayacaktı beni. Neyse ki cidden tam gaz devamm. Mart ayı bir çok şey de öğretmiş oldu. Her ay yeni bir şey öğreniyorum. Ama Nisan hakkında planlarım çok fazla. Tabi hesaplarım hayata da uyarsa. Hayata takılı kalmak gibi bir durum var çünkü. Neyse en azından bol bol güzel şeyler var aklımda. Nisan gelince yaza da çok az kalmış oluyor. MEVSİMİ OLMAYAN ZAMANLAR yaşadım resmen. Mart ayının benim için cidden net bir mevsimi yoktu. Bir yaz oldu oh dedim hayata bak, bir de baktım kara kış geldi üzüldüğüm her an üşüdüm. Bir an bahar geldi misss gibi oldum havam değişti sonra bir de sonbahar geldi yağmurlarında bol bol boğuldum. Mevsimim yoktu bu ay. Ya da 4 Mevsimi sığdırmışım sanırım şu kısacık zamana. İkisinden biri işte. Ama ikisinde de helal olsun bana. Ayna da kendime bakıyorum ve aferin sana kızım böyle devam diyorum. Şaka değil… Bunu yapan vardır ya eminim. Kendimi arada tebrik ediyorum. Bunu da yapmak lazım.

Evet mart ayı dert ayı falan derken bitirmek üzereyiz. Son an da bana sürpriz yapmak falan isterse nolur tatlı bir sürpriz olsunnn. Böyle neşeli bir şeyler olsunnnn. Şimdi uyku ilacı vurdu ve çanlar benim için çalıyor. Uyuma vakti gelmiş. Bugün sanırım rekor kırdım yazmak konusunda ama çok iyi geldi. İçime kapanmış bile olsam burası benim, “içim” oluyor arada sırada. Bir de ayrıyeten günlük tuttuğum için oraya da yazıyorum her akşam. Yazmak gibisi var mı ya! Bir de değişik bir duygu yoğunluğuna sahipseniz her gün yazacak çok şeyiniz var.

Her günümüz cıvıl cıvıl olsun bir yaz mevsimi gibi. Yazı o kadar çok özledim ki sanırım yaz aşeriyorum. Ciddiyim her gün keşke yarın hava 30 derece olsa diyorum. Ama sıcaklıklar düşmeye devam ediyor.. Neyse ha gayret Burcu dayan başaracaksınn.

Sevgilerimle.

Yazar: Burcunuzbenim

anlatıyorum

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: