Çevir sayfayı

Kendime pek fazla zaman ayıramadığım bir süreçten geçiyorum. Yorucu ama tatlı yorgunluklar. Kendimi işime adadığım bir de biraz işi öğrenmeye çalıştığım zamanlar. Çok fazla şey var işle ilgili o nedenle biraz kendimi attım kenara. Sabahları erken kalkmaya alıştım en azından onda sorun yok. Hafta sonu tatilimde bile erken uyandım. Şimdi de uzandım koltuğuma Guns n roses dinleyip birazcık bir şeyler yazayım dedim. Hayat sessiz sakin akıp gidiyor ve ben her gün sayfaları çeviriyorum. Erken uyanıyorum çalışıyorum ve yorulup yatıyorum. Hafta sonu için arkadaşlarımla bir kaç plan yaptık bu hafta sonu yasaklar kalkacağı için sosyalleşme kararı aldım. Yarın Aykut gelecek işten sonra onunla da sohbet muhabbet falan derken yarını da bitirmiş olurum.

Hasanağa bahçesi var burda. Oraya çok yakın oturuyorum. Cuma günü birazcık dolaşayım dedim. Yemyeşil alanda serin bir hava alayım dedim, böyle bir kalabalık yok! Kalabalığı görür görmez bir u dönüşü yapıp evime doğru yürüdüm hahahaha. Bir tek ben evde duruyorum galiba. Herkes mi dışarıda olur ya! Adım atacak alan yoktu. Ben o kadar kalabalığı iki sene önce falan gördüm sanırım. Gelibolu nun nüfusu kadar insan vardı ahahahah. Beynim döndü ve eve gelip hemen kahve yapıp, hayatımın ne kadar ıssız ve sakin olduğunu düşündüm…. Sonra bunu sevdiğimi fark edip bir kahve daha yaptım… Kahveyi inanılmaz derecede arttırdım. O konuda biraz kendimi tutmam gerekiyor ama bunu yapamıyorum. Sabah dinç olayım diye bir başlıyorum sonra tutamıyorum kendimi. Bir mide sorunu daha yaşayana kadar da tutamayacağım galiba kendimi… İnsanın kendini tanıması ne kadar güzel bir şey ahahahaha.

Bu dinginlik sonrası yasaklar kalkınca biraz daha sosyal olacağım gerçi. Hafta sonu Aykut un doğum günü. Ece ve erkek arkadaşı hep birlikte biraz kendimize geliriz ya. Ece bende kalmaya da geliyor. Günlerim en yakın dostlarımla geçiyor. İzmirin en güzel tarafı da bu oldu zatennn. Kendime geldim gerçekten. Dinç, mutlu, enerjik ve eskisi gibi hissediyorum! Eskisi gibi derken baya eskisi. Çok çok eskisi. Yaşlı olan ruhumu çocuksu sevinçlerle doldurdum baya. Evime tabak, bardak falan alıyorum çıldırıyorum sevinçten hahahhahaha. Ay bir de iş arkadaşlarım mükemmel ya. Bir kaç kızla tanıştım. İnanılmaz tatlılar. Yardımsever ve kibarlar, aynı zamanda da komikler. Bu çok önemli…. Çok eğleniyoruz o nedenle her şey cidden inanılmaz iyi gidiyor. Geceleri huzurla uyuyup, huzurlu ve şişmiş gözlerle uyanıyorum ahahaha. Sıcaktan gözlerim çok şişiyor ya iş sonrası buz tutuyorum sürekli. Bir de yine kilo verdim. Sıcaktan sanırım. İzmir gündüzleri inanılmaz sıcak oluyor. Ama şu an çok tatlı bir serinlik var. Ayaklarımı da balkon kapısına doğru uzattım tatlı tatlı keyif yapıyorum.

Özetle bu şekilde geçiyor günler. Bu sessiz, sakin, iş dolu, arada arkadaşlarla zaman geçirdiğim günlerde sayfaları çeviriyorum yavaş yavaş. Ece ise yalnız olmama takık olduğu için keşke bir erkek arkadaşın olsa diye darlıyor beni ahaahahah. Bazen hayatımda biri olmalı mı diye düşünüyorum. Çok nadir. Arada bir yani. Ama o kadar saçma olaylar geldi ki başıma, inanılmaz soğudum bu aşk olaylarından. Bazı en sevdiğim şarkılara küstüm. Bazı anlara bir şişe şarap açıp peynir yer gibi yedim o anları, anıları. Valla yüreğim el vermiyor bir aşk macerasına kapılmayı. Bir de çok alıştım böyle yalnız olmaya. Bir erkek arkadaş edinip huzurumun içine edemeyeceğim. Ece saçmalama hepsi aynı değil falan diyor ama valla hepsi aynı. Hepsi daraltıyor beni. Hepsi aynı şekilde soğutuyor kendinden. Bir sevgilim olsa hızlı hızlı çevireceğimden eminin o sayfaları. Hemen en sona gelmek için can atacağımdan eminim. Son. Ayrılık. Bir daha birbirimizi görmeyelimli bir son. Hepsi aynı. Hepsine bakış açım da aynı. Hepsinden fayda yok bana. Benden de onlara da fayda yok. Bu konuda da yalan söyleyemeyeceğim. Bir insanla tanışıp sayfaları hızla çevirip bir elveda metni yazmayacağım. Çünkü biliyorum elveda metni hemen yazılsın diye uğraşacağım.

Öyle işte. Yalnızlık ve ben birbirimizin en yakını olduk sanırım. Yalnızlık derken işte sevgili meselesi yalnızlığı çok da önemli bir şey değil yani. Yoksa onun haricinde dostlarım, ailem asla ve asla bir an bile olsun yalnızlık hissettirmiyorlar. Kendimi gerçekten dopdolu hissediyorum. Yeni bir şeyler için çabalıyorum. İzmirin daha önce pek de bilmediğim bir semtini öğreniyorum, evimin ihtiyaçları için uğraşıyorum, bugün hatta sınavlarıma girdim, bir okul daha bitirmek için çabalıyorum ve inanılmaz derecede kitap okuyorummm. Hayatımın güzel bir konumundayım. Her gün cidden 100 sayfadan fazla kitap okuyorum. Aldığım ve okumadığım kitapların hepsini buraya getirdim. Hepsi bana arkadaşlık ediyor. Felsefe, mitoloji, tarih ve bilim kurgu. En en ama en sevdiklerim. Eve bir de kitaplık sipariş ettim onun gelmesini bekliyorum. Geldiği zaman hafta sonu kurulumunu yapacağım. Yaparım herhalde ahhaaha. Çok beceriksizim bu konularda ama kendim yapmak istiyorum. Bu evde her şeyi kendim yapmam lazım. Ev sahibimle konuştum, bir duvarı farklı bir renge boyamak istiyorum. O kadar tatlı biri ki hemen izin verdi. Ev seninmiş gibi nasıl istiyorsan onu yap dedi. Hahaha yaaa inanılmaz şanslıyım cidden! Renge daha tam karar veremedim ama canlı bir renk istiyorum. İçim gönlüm açılsın! Bir de yarın tesisatçı gelecek muslukların bazılarında sorun var iş sonrası ona koşturacağımmm. Ama tamir edilmesi cidden gerekli bir durum. Patlaya Patlaya açılıyor ve yanlardan su fışkırtıyor mutfak musluğu ahahhaha. Bir de banyo fiskiyesine el atılıp onun da musluğu tamir edilecek. Başka da bir mevzu yok. Sonra sohbet muhabbete devammmm. Bir de eve biraz abur cubur alayım sohbetin yanında yeriz. Aykut hayvan gibi yiyor çünkü hahahaaha.

İşte hayatım böyle bir yöne girdi. O ağır ağır çevirdiğim sayfalar böyle bir öykünün başkahramanı yaptı beni. Bu öykü için evrene ve hayata çok minnettarım. İyi şeyler benimle olduğu için çok ama çok minnettarım! Hayat bazen hiç beklemediğiniz bir şekilde geliyor size ve siz şok üstüne şok yaşayarak kitabınızın en güzel sayfasına geliyorsunuz. Her öykünün hem iç bunaltıcı hem de evet işte dönüm noktası bu dediğiniz sayfaları vardır. İşte sanırım ben o ballandıra ballandıra anlatılan dönüm noktası kısmındayım ve kişisel gelişim notları yazıyorum ahahahaha. MEDİTASYONU YAŞA MOTİVASYONU BIRAKMA!!

Umarım hepimiz için güzel bir hafta olurrr. Daha sık yazıp içimi buraya dökmeye ve kendimin güzel tınılı sesi olmaya devam edeceğim! Yazı yazmayı aşırı derece de özlemişim!

Şimdi dondurma yiyip uyku zamanımı bekleyeceğim. İlaçlarımı içtim, birazdan baygınlık geçiririm kesin hahahahaha. Eveeeeettt hepinize mükemmel bir hafta diliyor ve mutlu haberlerin, mutlu anların size koşarak gelmesini diliyorum!

Sevgilerimle!

Hasanağa bahçesinden beklediğim performans……

Yazar: Burcunuzbenim

anlatıyorum

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: