Uzun süredir kendi dertlerim haricinde sevdiğim şeyler hakkında yazılar yazmıyordum. Kendi derdimin önü arkası kesilmedi çünkü…
Bugün mitolojisini, tarihi dokusunu, büyülerini sevdiğim Mısır’ın piramitleri hakkında kısa bir, bilgi tadında yazı yazmak istedim. Netflix de Sakkarayı tekrardan izlerken gaza geldim sanırım haahhaa. Ama çok güzel bir belgesel, belki izlemediyseniz bir bakın derimmm. Azcık inisiyasyonlanmış olabilirim……
Keops öncelikle kendini kıyıcılığa kaptırmıştır ve bütün tapınakları kapatmış, Mısırlılara kurban kesmeyi yasak haline getirmiştir, çünkü uğraş ve hedef insanları sadece buna odaklamıştır. İnsanlara, kendisi için çalışmanın anlamını Keops tan anlayabiliriz. İnsanlar, Keops için Arabistan taş ocaklarından Nil e kadar taş çekmeye yollanmış ki yazarken bile etkisi altında kalıyorum, kimileri ise bu taşları yükleyip karşı limana geçirmek üzerine görevlendirilmiştir. Anlayacağınız meşakkatli olarak bildiğimiz bu yapılar gerçekten inanılmaz uğraşlar sonucunda ortaya çıkmış bulunmaktadır. Ben yazarken bile hala etkileniyor, betimlemeler ile tekrar inşa işine giriyorum zihnimin içinde. Neyse devam ediyoruz… Limana gelen taşlar Libya dağına taşınmaktadır ve bu da insanların büyük uğraşları sayesinde gerçekleşmektedir.
Bu iş için sürekli olarak yüz bin işçi çalışıyor ve inanılmazdır ki üç ayda bir nöbet değiştiriyorlardı. İlk on yıl halk taşların taşınacağı yolu yapmak için el birliği ile çalıştı. Piramit işi anlayacağınız tüm Mısırdaki insanların bireysel göreviydi. Yol hakkındaki bilgiler ise tarihi kitapların çoğunda, uzunluğu beş stad, genişliği on kulaç ve en yüksek noktasında yüksekliği sekiz kulaç olarak yazmaktadır. Cilalı taşlardan yapılan bu yapıda ise taşların üzerine oyulmuş hayvan figürleri bizi karşılamaktadır. Keşke gerçekten gidip görebilsem, en çok gitmek istediğim ülkeler arasında üçüncü sırada kendisi.. Piramit için yirmi yıl harcanmış, beher yüzü, sekiz yüz plethron boyundadır, kare biçimindedir, yükseliği de aynıdır, taşlar cilalıdır ve büyük dikkatle yerleştirilmiştir; taşların her biri otuz ayaktan aşağı değildir.
PİRAMİTİN KURULMA AŞAMASI
Önce küçük kurban kesme yeri dedikleri sahanlıklar üst üste sıralanmıştır. Bunlar yapıldıktan sonra taşlar, kısa kesilmiş ağaçlardan yapılma makineler ile yukarı çıkarılmaktadır. Makine taşı yerden alıp birinci sahanlığa bırakıyor, bu sahanlıkta bir makine daha bulunuyordu, o makine ise ikinci basamağa çıkarıyordu, orada ise bulunan vinç ile tekrardan taşınıp yukarı çıkarılma işlemi yapılıyordu. Ne kadar sahanlık varsa o kadar makine var anlayacağınız.. Buradan anlatacağımız ilk yapılan yer piramidin tepesi oluyor. Ben çoğu kitapta bu şekilde okuduğum için bu şekilde sizlere aktarıyorum. Çünkü ben de ilk öğrendiğim de tabandan başlandığını düşünmüştüm fakat okudukça tepeden başlanması daha da mantıklı geldi. Hala bunun arkasındayım… Tepeden aşağıya doğru piramidin yapım süreci tamamlanıyordu. Oh yazarken iki dakika da anlatılıyor resmen. Yapımı ise yıllar, akan terler ve yüksek ihtimal hayatını kaybeden sayısız insan ile dolu.
Yapı süresince işçiler ne kadar bayırturpu, soğan, sarımsak yediğini piramitlerin üzerine yazıyorlardı. Yazılanlara göre sadece yeme olayı bin altı yüz talant gümüş tutuyordu. Bunlar sadece yemek kısmı, harcanan demirler, işçilerin giyeceği vs vs bunlarında tabi ekonomik bir kısmı var. Tarihi yapıların genelde ekonomik tarafını düşünmüyoruz, ama düşününce işin bu kısmı da okunmaya değer oluyor.
Piramidin işlenmesi ve taşların yerleştirilmesi tamamlanınca iş bitmiyor, bir de yeraltı odalarının yapımı mevcut. Yani sadece piramit için harcanan zaman değil bir de artı işler için harcanan zaman var bu yapıların oluşumunda.
Böylelikle nur topu bir keops piramidimiz olmuş olduuu. Umarım bir gün kendisini görebilir ve belki de kitaplarda bahsedilmeyen çoğu bilgiyi edinebilirim.
Mısır, piramit gerçekleri haricinde mitolojisi ile de beni deliye döndürmekte. İnanılmaz derecede severek okuyorum. Roma ve Yunan mitolojisi bu kadar dikkatimi çekmiyor. Onları da okurken tabi ki zevk alıyorum fakat Mısır mitolojisi apayrı bir dünya. Bir gün Mısır mitolojisi hakkında da bir yazı yazacağım tabi gerekli kaynaklardan bir özet çıkardıktan sonra.
Bu yazıyı yazarken bana eşlik eden Mozart a teşekkürlerimi sunuyor ve pagan kültürünü yutmaya gidiyorum. Yakın zaman da ritüeller hakkında da bir yazı yazmak istiyorum. Derin ve ince ince işlenen konular. Bakalım önce bir toparlayalım kaynaklarıııı.
Kısa bir veda ile yazımı sonlandırıyor, yarın 2022 dileklerim ile kendimi tekrardan buraya atıyorumm. 2022 yılının ilk yazısı da Keops hakkında olmuş olduu. Mumyalar, firavunlar, tanrılar ve tanrıçalar şimdilik size veda vaktiii.
İyi seneler diliyorum herkese, daha yarın da dileyeceğim hahahah tamam burcu git arttttııkkkk.
Sevgilerimle.


Hiç ilgim ve bilgim olmamasına rağmen yazınız piramitlere karşı merak uyandırdı bende
Çok sevindimm, izlerseniz ya da okursanız hayran kalabilme olasılığınız çok yüksekk, yorumunuz beni sevindirdi teşekkür ederimm☀️