Seth ve Osiris

Keops ile Mısırı anmışken şimdi de iki tanrıların savaşından bahsetmek istedim. Seth ve Osiris… İyi ve dost Osiris ve onu deli gibi kıskanan Seth… Bu yazacağım efsane benim en sevdiğim Mısır efsanelerden biridir. Umarım siz de severek okursunuz!

Osiris Mısırın uygarlaşmasını tamamladıktan sonra bütün dünyanın uygarlaştırılmasını hedeflemiştir. Bu nedenle tahtını karısı olan İsise bırakır. Yanına thoth, anubis ve ofoisi alarak sefere çıkar Osiris bu yolculukta çok uzun bir süre dünyanın uygarlaşması için uğraşır durur. Geri döndüğünde ülkesini İsisin başarılı bir şekilde yönettiğini fark eder. Ancak bu dönem uzun sürmez. Tahta geçmeyi arzulayan fakat Osirisin yokluğunda dahi hüküm süremeyen Seth, Osirisi yok etmek için planlar hazırlar.

Sethin planı şudur, Osirisin ölçülerine göre bir sandık hazırlatır ve sandığı değerli taşlarla süsletir aynı zamanda Sethe bu plan için 72 kişi yardım eder.

Seth büyük bir yemek organize eder. Osiris de bu yemeğe gelir fakat elbette hiç bir şeyden şüphelenmez. Seth yemeğin sonunda sandığı çıkarır ve kimin ölçülerine uyarsa, sahibinin o olduğunu söyler. Herkes teker teker sandığın içine girer ve elbette sandık kimseye olmaz… Sıra Osirise gelir ve sandık tam da ona göredir! Osiris yatar yatmaz Seth sandığı çiviler ve eritilmiş kurşun ile lehimler daha sonra da Nil nehrine atar..

Bu olay Osirisin krallığının 28. Yılında olmuştur.

İsis bu olayı duyunca deliye döner ve elbetteki saçlarını keser kıyafetlerini yırtar. Fakat daha sonra yas tutmayı bırakır ve kocasını kurtarma işine girişir. Osirisin kapatıldığı sandık (muhteşem güzelliklerle dolu olan) Fenikeye sürüklenmiştir. Hızlıca büyüyen bir ağacın gövdesi ile birleşmiştir. Byblos kralı ağacı görür ve inanılmaz etkilenir ve sarayına diktirmek ister. Ağaçtan muhteşem kokuların geldiği tüm insanların haberdar olmasını sağlar ve bu İsisin de kulağına gelir. İsis sarayın yolunu tutar. İlk başta kimliğini saraydakilere söylemez fakat işler sarpa sarınca kimliğini söylemek zorunda kalır. Daha sonra ağacın gövdesi açılır ve İsis sandığı alıp ülkesine doğru yola çıkar.

Seth ise bu durumdan haberdar olur ve sandığı ele geçirir. Çok sinirli olan Seth tanrının bedenini on dört parçaya böler. Böldüğü parçaları Mısırın dört bir yanına dağıtır. Bunu duyan isis ise tek gerçek aşkını kurtarmak için Mısırın dört bir yanını dolaşır. Sonunda bütün parçaları bulur. Parçaları bulduğu her bir noktaya ise tapınak diker. Bu yüzden Mısırın bir çok yerinde içinde Osirisin cesedinin bulunduğu söylenen tapınaklar vardır.

Osiris sonunda canlanır fakat erkeklik organı yoktur. Osirisin öcünü ise oğlu Horus almıştır. Osiris dünya da yaşamak istemez. Yeraltında bulunan Ölüler diyarına gitmek ister ve dünyayı bırakır.

Bu efsane geç dönemde Plutarkhos tarafından anlatılmıştır.

Efsaneye göre ayrıca Seth, Osiristen daha eski bir tanrıdır. Garip hayvansal figürler, Osiris yokken Seth ile tasvir edilmiştir. Osiris ise her bahar yenilenen bir kült olarak kalmıştır.

Umarım bu efsaneyi benim kadar beğenmişsinizdir. Değerli yorumlarınızı merak ediyor ve bir başka efsaneye kadar veda ediyorumm.

Sevgilerimle..