Bağırmalar

Bu duruma geldiğim noktada, asla kimseyi rahatsız etmemek adına çok çabaladım. İyi ki de yapmışım bunu. Hiç bir zaman üzüntümü, hastalıklarımı yaşadığım kadarını yansıtmadım. İçimdeki fırtınalardan asla bahsetmedim ya da ne kadar acı çektiğimi her hastanenin izini her öldüğüm günü anlatmadım. Çünkü bunu yapmak en çok onlara zarar verirdi. Benimle beraber bir cehennemi yaşamasınlar istedim ve her epilepsi krizi sonrası bir bok olmamışcasına davrandım ya da ağladığım anlardan sonra hemen toparlamaya çalıştım. Bunu yaparken bir iki insandan utanmadım. Onların yanında kendim oldum. Bazen ise kalbimi fazlasıyla açtım.

O bir iki insandan biri zaten okuyor bu blogu biliyorum. Onun her iyiliği için teşekkür ederim. Teşekkür ederim sana. Sen daima iyilik dolu geldin. Çok sürtüşmelerimiz oldu, çok saçma tartışmalar yaşadık. Belki sana çok zarar verdim. Ama en doğru kararı defolup gitmek ile yaptığımı biliyorum. Çünkü evet birbirimizi üzdüğümüz çok an olsa bile ben bu hastalıklı yanımı sana yansıttım ve sana zarar vermemek de en doğrusu olabilirdi. Her saçmalıktan önce tanışsaydık bambaşka olurdu belki bilemem. Birbirimizin her kırgınlığı ya da saçma her kavgamız dünyadaki en normal kavga ve kırgınlıklar oldu benim için. Şu an bunu daha da iyi anlıyorum. O nedenle çekip gitmemin de doğru olduğunu çok iyi anlıyorum. Burdan Haticeye ulaşman bile benim için çok değerli oldu. Sanırım bu bipoların en yorgun zamanı da sana denk geldi. Her şey için teşekkürler, gerçekten teşekkürler. Tekrardan ve tekrardan.

Bir de canım Haticem bir kız kardeşim olsa o sen olurdun. O nedenle sana da çok teşekkürler benim canım bebeğim.

Hah bu durum haricinde ailem dediklerim haricinde de çocukluğumdan itibaren beni serviste otutturmamış olan acımasız insanlardan tut üzüyorsun dememe rağmen üzen, inandırıp giden, saçına ombre yaptırırken epilepsi atağı yaşadım diye arkadaşlığını bitiren, ilkokulda sebepsiz dışlayan, anneme bile mesaj atıp beni yerin dibine sokan, dışardan geç geldim diye çocuk yaşta eziyete maruz bırakan, sevgililik muhabbetimi 50 yaşındaki kadınlarla ağzına meze yapan 50 yaşındaki kadınlara, annemi sebepsiz yere benim yüzümden kıran, bir gece yarısı attığı iftiraları kabul etmeyip kardeşleri ile dedikodumu yapıp duyduğum halde kabul etmeyen ve 80 yaşındaki halinden utanmayan, yurt odasında beni dışlayıp ilk yurt maceramı cehenneme çeviren, sebepsiz sırf saçma sapan olan kıskançlık duygusu yüzünden beni her gece ağlatan, epilepsiyim diye bana veremli bakan, çalışırken kadınım diye bana asılan vs vs her yaştan her cinsten bana hayatı zehir eden tüm bu insanlara, sırf çocukluk travmalarım yüzünden ve gençlik acılarım yüzünden kin ve nefretle doluyum. Hepsinin belasını bulacağı günü bekliyorum. Ayrıntıları o kadar iğrenç ki bazılarının okurken mideniz bulanır. Burda bu aptal dünyada kendi gözlerimle görmek istiyorum acılarınızı. Daha o kadar var ki böyle iğrenç anılar, böyle eziyet dolu iğrenç anılar, umarım bunca yaşatılan travmanın acısı çıkar diye düşünüyorum ya da size bir bok olmaz. Hah bir de geçen 11 yaşında bana lojmanda en büyük eziyetleri yaşatıp çocuk halimle beni yerden yere vuran iki hemcinsimin yanyana geldiğini gördüm. Oturup konuşmuşlar. Eskileri yad etmişler. Umarım sırf saçma sapan çocuk muhabbetleri yüzünden beni ağlattığınız ve taşınınca bile buna devam ettiğiniz zamanları da konuşmuşsunuzdur. Hepiniz yüzünden sanırım en çok anneme ağladım ben. En çok annem üzüldü benim. En çok annem üzgün gördü beni. En çok annem üzüldü bunları yaşadım diye. En çok annem şahit oldu hepsine. Umarım bir gün görürüm saygı duyduğum her an sonrasında bile yaptığınız umursamazlıkların acısını.

Bu saydıklarımın çoğu beni yaşadığım yerde barındırmadı bu arada. Bu saydıklarım yüzünden taşınıyorumdur sürekli. Sürekli tehlike bekliyorum tetikteyim yine nerden vurulcam diye. Çocuk deyip geçmemek gerekiyor ya belki burdan anlarsınız. Belki burdan anlarsınız çocuk ya yapar tabi oldu bitti demenin saçmalığını. Ya da erkek ya yapar demenin saçmalığını. 20 yaşlarındaki hallerinizle bile insan denen saçmalıktan soğuttunuz beni. Ben bu dünyaya acı çekmeye geldiğimi düşündüm. Bunca nefret eyleminiz yüzünden vazgeçtim çoğu zaman. Yaşadığım nefreti, acıyı yansıtamıyorum bile. Hepsinden öte de kırgınım ben. Hepsinden öte kırgın gidiyordum. Hepinizden iğreniyorum.

Artık direkt bu kadar çok nefretimi kusmayacağım buraya. Ama bunları da yazıp bir nebze rahatlamak istedim. Hepsini yıllarca kendime anlattım, kafam asla susmadı. Böyle yara yapan doktor doktor gezdiren yüzlercesi var daha. Sizin kötü kalpliliğinizin sonucu olarak ben gidiyorum doktordan doktora, midemi bulandırıyorsunuz artık.

Her neyse biraz daha sakinim. Umarım bundan sonrası, bu günden sonrası iyi niyet adı verilen saçmalık serüvenim ile geçmez. Bundan sonrası nefretle geçse bile kabulum. En azından dinç tutuyor beni.

Olumlama denilen saçmalık altında birçok defter doldurdum. Bu yaşanılan onca şeye hepsini affediyorum va dedim saçma sapan. Çünkü o zaman daha iyi olacakmışım. Olumlama vs gitsin yoga salonlarına.

Kusuruma bakmayın bunca bağırdığım paragraf için okurlar.

Okuduğunuz için teşekkür ederim ve kendinize iyi bakın.

Sevgilerimle!

Yazar: Burcunuzbenim

anlatıyorum

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: