Benim için incelemesi en güzel konulardan birini yazıyor olmak aşırı mutlu ediyor şu an beni. Ben deli gibi seri katil belgeselleri izliyor ve senelerdir bu konular hakkında yazılar falan okuyorum. Bazen damarım tutuyor uzun makaleler vs. okuyorum. Bilmiyorum ilgimi çekiyor ne biçin canavarlar var bu hayatta ne kafalar yaşıyorlar ya da bunların böyle olmasındaki neden ne vs. okumayı, izlemeyi çok seviyorum. İçim izlerken ya da okurken asla soğumuyor orası ayrı. Başlarına gelen ölüm, bu dünyadan silinip gitmiş olmaları falan insanın içini soğutmuyor. Fakat bu konudaki psikiyatrist ile yapılan konuşmalar, pişkin olmaları falan izledikçe insanların her şeyi yapabilecek canavarlar olduğunu fark ediyor ve belki de daha kontrollü olmak istiyorum. Çünkü canavar yapılı, Freud’un psikanaliz kitabının vücut bulmuş halini yansıtan bilinen ve bilinmeyen birçok insan demek istemiyorum, işte onlardan var. O nedenle konunun psikoloji tarafı ile ilgilenmek kafamın dağılmasını sağlıyor. Okurken hayatım boyunca güven problemi yaşadığımı fakat yine de güveniyor olmamın aptallığını fark ediyorum. Her neyse uzatmayalım ve Dünyanın En Tehlikeli Seri Katilleri yazımıza geçelim.
Ted Bundy
Dünya’nın en tehlikeli seri katillerini sıralayacak olursam ilk sırada bu sadist var. Kendisi hakkında bilgi verecek olursam, kendisi çok büyük bir sadist. Fakat o kadar normal görünümlü ki insanlar onun sadist olma durumunu asla düşünemiyor. O dönemlerde çoğu insan onu yakışıklı buluyor. Bir insan yakışıklı ise iyidir algısının aptallığını anlayabiliyoruz. Lakin bu canavar bu görüntüsünü kullanarak, kurbanlarını kadınlardan yana seçiyor. Bilinen otuz küsür kadını kaçırdığı gerçeği var. Rakam tam olarak belli değil. Çoğunlukla psikiyatrist görüşmelerinde doktorlar kendisinin zeki bir psikopat olduğunu söylemişler.

Ted Bundy bir avukat. Bu nedenle çoğu zaman kendi avukatlığını yapma durumunda bulunmuş. Kurbanları sadece öğrenci ya da yetişkin kadınlar oluşmuyor. Çocuklara da tecavüz edip onları öldüren bir sadist ya da siz dilediğinizi söyleyebilirsiniz. İlk cinayetini 4 Ocak 1974’te işlediği biliniyor.
Annesi panik atak, depresyon hatta birçok psikolojik rahatsızlığa sahip. Annesi uyurken birçok bıçağı ona doğru duracak şekilde diziyormuş.

Genelde yardıma ihtiyacı varmış gibi davranıp kadınların arabaya binmesini sağlayıp onları kaçırıyor. Aynı zamanda kurban olarak gördüğü kadınları öldürdükten sonra parçala bölüyor. İşin kan dondurucu taraflarından bir diğeri ben artık dayanamıyorum, şerefsiz iğrenç pisliğin masum kadınların kafataslarını saklaması. Kadınların kafatasları bulunduğunda saçları yıkanmış, hatta yüzlerinde makyaj varmış.

Ted Bundy defalarca şüphe üzerine yakalanıp serbest bırakılıyor. Ya da firar ediyor. Fakat en sonunda yakalanıyor. Bu sadist ayrıca Chi Omega çocuk yurduna girip 15-20 dakika içerisinde toplu tecavüz işleyen bir artık gerçekten kendisine uygun bir küfür bile bulamıyorum.

Tecavüzcü, şiddet eğilimli ve bunu yapmaktan asla geri kalmayan, katil ve aynı zamanda pişkin olan bu sapık elektrik şoku verilerek idam ediliyor.
Hatta idam sırasında toplanan halkın “Yan Bundy Yan’’ bağırmaları tarihe not ediliyor.

Bu sadist kesinlikle en tehlikeli canavar.
Richard Ramirez (Gece Avcısı)
Bu adama Türk insanları tarafından daha da öfkeliyim. Türk insanının hastalıklı derece de romantize etme alışkanlığı var. Bu adamın yaptıklarını bilmeyen birçok, çoğu kadın ya da genç kız olan kişiler adamın tipinden dolayı “çok yakışıklı’’ ve devamını söylemek istemediğim şekillerde yorumlarda bulundular. Bende maalesef bu yorumların çoğunu sinirlenerek okumuş bulundum.
Bu satanizm meraklısı, 14 kişiyi öldüren, iki düzine insana tecavüz eden biri olarak tarihe geçmiş bulunuyor. Kendisine zaten açık açık satanist diyor. Suç mahallinde bu satanist hakkında birçok rahatsız edici olgu, oluşum bulunmuş. Görüntüler fazlasıyla rahatsız edici. Maalesef ki.

Kendisi aşırı derecede soğuk kanlı bir manyak. Geceleri insanların evine gizlice girip onlara tecavüz edip öldürdüğü için kendisine ‘’Gece Avcısı” denilmiş.
Kendisi ayrıca bir kurbanının gözlerini oyan sadist bir varlık. Çünkü daima kendisi ile şeytan arasında bir bağ olduğunu düşünerek aşırı derece şiddet gösterme bağımlısı bir sapıktı.

Mahkeme duruşmaları vs. pek çetrefilli geçmiş, kendisine ceza vermek baya bir uzun sürmüş. Nedeni de aşırı derecede saçma hatta ortada neden bile yok. Adam kalkıp Disneyland da görüşürüz falan diyor. Mahkemedekilerin bu kadar süre bu aptala ceza vermemiş olmaları da onların hastalıklı olduğu anlamına geliyor bence. Her neyse sonunda ölüm cezası alıyor kendisi. 24 yıl ölüm hücresinde kalıyor. Kendisi 2007 yılında geberip gidiyor. Kanser olmuş.
Albert Fish
Bu sadiste denilecek tek bir laf yok. Kendisi çocuk katili ve o kadar hastalıklı ki çocukları öldürdükten sonra onları yemiş. Kendisi Amerika’nın en nefret ettiği, insanların korktuğu, onlara kabus olan bir hastalıklı. Albert Fish yüzden fazla çocuğu öldürdüğünü itiraf etmiş. Bazı kaynaklar iddia etmiş diyor da adam öldürdüm demiş. Ne iddiası. Her neyse.

Kendisi paranoid şizofreni hastası. Ayrıca asla tedavi olmamış ve bu konuda da direnmiş. Annesi kendisini yetimhaneye bırakmış. Sonrasında da olaylar patlamaya başlamış. Burada 4 yıl boyunca fiziksel ve psikolojik şiddet görüp. Cinsel istismara uğramış. Konu sonrasında psikiyatristlerin de açıklaması ile bu olayları yaşadıktan sonra yaşadığı durumdan zevk aldığı olarak açıklanmış. Çünkü içerisindeki kötülüğün uyandığını belirtmiş.

Gençlik dönemlerinde dışkı ve idrar tüketiyormuş. Bakın hastalıklı adam ve asla tedavi olmuyor. Psikolojik rahatsızlıklar, yaşanan travmalar, bundan zevk alınır derecesine geldiğinde canavarlaşmak bu katillerin belgesellerinde ya da biyografilerinde okudukça imkansız bu böyle bir şey olamaz diyeceğimiz noktaya geliyor. Ama oluyor.
Kendisi aynı zamanda “parafilisi’’ yani cinsel sapkınlığı var. Sonrasında kendine zararlar veriyor, sadist davranışlar sergiliyor. Yazdıkça iğreniyorum fakat adam tedavi edilmemenin hastalıklı olmanın en büyük canlı örneği. Yüksek ihtimal yaşattıkları ona asla kötü bir davranış olarak gelmedi. Adam zevk alıyor bundan.
Kurbanlarını öldürürken Hannibal deyin Jigsaw deyin gibi balta hatta testere kullanmış. Bu hastalıklı sadist kurbanlarını çocuklardan yana seçmesinde onların lezzetli olduğunu söyleyecek kadar bu dünya da bulunmaması gereken bir canavar.
Ölümü tekerli sandalye ile gerçekleşiyor. Seri katillerin yakalanması genelde saçma sapan nedenlerden kaynaklanıyor. Çünkü hırsızlık gibi huyları da var. Genelde bu konudan yakalanıp sonra serbest bırakılıyorlar. Lakin altında asla o kadar iğrenç şeyler var ki. Bu nedenle ceza almaları sürekli erteleniyor.

Bu konuyu iki part yapmaya karar verdim. Bu üç seri katil açıklamalarından sonra biraz Sünger Bob falan izlemek istiyorum.
2. bölümde görüşmek üzere.