Hediye

Bugün inanılmaz güzel bir güne uyandım. Aldığım kitaplar gelmiş ve babam bana Tolkien den üç kitap daha almış. Görünce aşırı sevindim. Beni zaten bu serüvene başlatan kendisi, şimdi de kitapları aldığını görünce baya duygulandımm.

Kahvaltı yapmadım bu sabah. Sadece kahve içtim. İnsanın canı bazen sabahları bir şey yemek istemiyor. Sonra bir sigara yaktım ve kitaplara göz attım. Şamanizm hakkında kitaplar sipariş etmiştim. Okuduklarımı ve araştırdıklarımı düzenleyip paylaşacağımm. Paganizm ve Şamanizm asla bitmeyecek bir konu. O nedenle ben okumaya ve yazmaya devam edeceğimm. Burada da araştırdıklarımı düzenleyip paylaşacağım.

Her yere kar yağdığı için burası çok fazla soğuk. Dün üst solunum yolu enfeksiyonu geçiren bir kediye tedavi başlattım. Yakalaması zor oldu baya ama hallettim. Bugün de çıkıp markete giderken bir kaç tanesini besledim. Bu havada onları aç bırakmayın. Su ve mama vermeniz onları ve sizi aşırı mutlu edecek!

Onun haricinde eve donarak geldiğim için sıcak bir duş aldım ve ısındım. Paşa hastaydı ona da vitamin veriyoruz babamla. Babam tutuyor ben ağzına sıkıyorum. 7 yaşında olduğu için hastalanması normalmiş. Ama onsuz naparım hiç bilmiyorum. 7 senedir hayatımızda ve ben annesiymişim gibi hissediyorum ahahahah. Ama gerçekten onu inanılmaz derecede çok seviyorum. Hayvanları sevmeyen insanları anlamak zaten çok güç.

Saçlarım baya uzadı o nedenle kırık olan tarafları tekrardan kesmenin zamanı geldi. Saçlarımı yıpratan kuaföre ne kadar kızgın olsam da kendim bu durumun üstesinden geleceğimm. Kese kese ölü olan saçlardan kurtulacağım ve sarışın olacağım ahahahah. Saçımı cidden bir kere bile olsun sarı yapmak çok istiyorum. Herkes bakırda kal diyor ama zaten sevmezsem bakıra boyarım tekrardan. Sarıdan bakıra dönmesi kolayyyy.

Bazen geceleri duygusal anlamda çok narin hissediyorum. Aklıma gelmesini istemeyeceğim şeyler geliyor ve hüzünleniyorum. Ama her sabah güçlü kalkmayı öğrendim sanırım. Gece de bırakıyorum o anları, kırgınlıkları. Olan oldu, biten bitti deyip sabahları her şeyi geride bırakarak uyanıyorum. Bazen rüyalarıma giriyor bazı anlar. Ama ne olursa olsun hayata daha güçlü devam edebildiğim için kendimi takdir ediyorum. Kendimi inanılmaz derecede çok seviyorum ve hala tanıdığım insanlara umut olabildiğim için kendimi çokkk mutlu hissediyorum! Haftaya mustafayla eğlenmeye çıkacağızzz bir gençleşme zamanı daha geldi ve çattı ahahaha ben bir hafta daha dinlenmeye devamm sonraaa çok güzel eğleneceğimmm!

Şimdi bir kahve yapıp şamanizmi beynime kazımaya gidiyorum ve size muhteşem bir pazar günü diliyorum şimdidennn. Kendimize süper bakıyoruz!

Sevgilerimle!

Aydınlık yarınlar

Bugün kendim için sonunda bir kitabı bitirdim. Yunan ve roma mitolojisini okudum. Mitolojiye kendimi bırakmak iyi geldi. Okumak isterseniz Otto Seemann’nın yazdığı bir kitap kendisi. Güzel duru bir anlatımı var ben sevdim. Onun haricinde bol bol kahve içtim. Sadece bir şeye alerjim var sanırım ama onu bulamadım. Dün denize gittiğimden beri burnum kaşınıyor. Sürekli hapşırıyorum. Onun haricinde dinlendiğim okuduğum bir gündü. Havalar biraz serinledi. Cehennem sıcağına yakın bir sıcaklığa maruz kaldım bu sene, o nedenle serin hava beni biraz mutlu ediyor.

Kaybolma ile savaşım hala devam ediyor. Çok fazla üzerine düşünemiyorum ama yaşıyorum diyelim. Gün sonunda en azından kendimi yorgun hissettiğim an kayboluşun ne kadar keskin olduğunu fark ediyorum. Ama bu sorunu da aşacağım. Ne dertler geldi ve gitti. Her şeyin zaman ile birlikte silindiğine şahit olduğum için çok fazla karamsarlığa bırakmamaya çalışıyorum kendimi.

Neden böyle kaybolduğumun bir kaç nedeni var aslında ama, ne üzerine düşünmek istiyorum ne de kendimi üzmek. Düşünürsem üzüleceğim. O nedenle hiç konusunu açmamak daha faydalı benim için. Çiçeklere su vermek, kitap okumak, sahil kenarında yürüyüş yapmak kumlara oturup scorpions dinlemek… İşte bunların hepsi bana çok iyi geldi. En azından kanayan yarama kabuk bağlaması için yardımcı oluyorum. Hayat böyle işte sizi üzer ve siz üzülmüş yanlarınıza tentürdiyot basarsınız.

Yarın ki planım başka bir kitap bitirip, yazıma devam etmek. Yanında bol kahveli az sigaralı bir keyif günü yaşamak istiyorum. Hava rüzgarlı olmazsa belki kumsala uzanmaya giderim. Denize girmek beni heyecanlandırmıyor artık. En iyisi uzanmak ve denizin kokusuna ve sesine eşlik etmek. Yüzme olayı bana artık cazip gelmiyor. Ama sesi, kokusu, yanında açılan bir şişe şarap falan daha mantıklı benim için. Atacaksın kamp sandalyelerini oturacaksın elinde kadehin izleyeceksin denizi, tatlı sohbeti. (kalabalık olmayan bir yer hayal ediyorum!)

İzmir de her yaz arkadaşlarımla balıklıovaya giderdik. Issız bir koy bulmuştuk. Kimsenin gelmediği. Bizde yüzmeye gitmiyorduk. Kahvaltımızı orada yapıyorduk. Beyaz fırın var bucada. Çok güzel sandviçleri var. Oradan alır, çayımızı termosa koyar, sessizlikte pikniğimizi yapardık. Ayaklarımızı suya sokar, sohbetimizi ederdik. Huzuru doyasıya yaşadığım güzel yaz aylarıydı. O koya gitmeyeli baya oldu. Hatta beyaz fırına da gitmeyeli baya oldu. Sohbetinizin uyuştuğu nadir insanlar bu evrende birer lütuf. Saçma sapan sohbetlere maruz kalınca kendimi kapatma moduna alıp o anın geçmesini beklerim hep. Kötü sohbet baş ağrısı demektir.

Neyse ne diyordum evet denize girmesem de izlemeyi severim. Güneşlenmekle de pek aram yok ama yatarım yani sorun değil. Gerçi yüzmem de lazımmış ama çok da gerekli değil benim için.

İzmiri özledim. Ne kadar kalabalık ve değişmiş olsa da özledim izmiri. İzmiri hep özleyen biri oldum zaten. Ama gidip gelme olayını ayarladığım için kısa zamanda kendisine kavuşacağımmmm.

Her gün bir öncekinden daha güzel olsa.. hayat, hayatımız ne kadar mükemmel olurdu. Şimdi böyle diyince aklıma bülbülü öldürmek kitabı geldi. Neden diye sormayın, okuyun. Hatta izleyedebilirsiniz. Siyah beyaz bir yapım. Hem güzel film hem güzel roman. Kesinlikle okunması gerekiyor. Onun haricinde yeni Paulo Coelho kitapları sipariş ettim. En sevdiğim yazar olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Adama çok içim ısınıyor. Kendimi görüyorum yazdığı her satırda. İyi ki kitaplar var! İpek Ongunla başlayan kitap serüvenim hayatıma kattığım en güzel olaylardan biri.

İlaçlar vurdu ve yatış çanları çalmaya başladı. İç sesim huzur dolu ve ben de huzur dolu ve sakinim. Sakin bir yazı oldu. Duru olan çoğu şey güzeldir. Sigaraya hala devam ediyorum ama o meseleyide halledeceğim. Neyse içip yatayım en azından…

Hepimize güzel bir hafta sonu diliyor ve uyuyorum. Her şey içinizden geçenin de ilerisinde mükemmel olsun!

Sevgilerimle.

Bahsettiğim balıklıova ve sonbahar mevsimindeki ateşimiz güzel zamanlardan bir parça olarak kalsın

Some memories never leave

Gökyüzünü saatlerce seyrettim bugün. Bulutların hızlı hızlı şekil almasını, ara sıra kendini gösteren güneşi. Zamanın hızla akmasını seyretti gözlerim. Bazen zaman hiç ilerlemiyor gibi gelir ya aslında deli gibi akıp gidiyor zaman. Bugün daha da iyi anladım bunu. Google fotoğraflarda saatlerce dolaştım. Öğrenciyken yurtta kaldığım zamanların tüm fotoğraflarına göz attım. Hatta Ece diye çok ama çok sevdiğim bir arkadaşım var kız kardeşim gibi. Ona attım komik olan tüm fotoğrafları. Fotoğraflar komikti ama biz baya ağlaştık. Duygu seli yaşadık. Ben Manisa’yı hiç sevmezdim ama Ece ile olan tüm anılar çok güzeldi. Çok eğlenirdik dört duvar arasında. Şimdi o İzmir de ben ise buradayım. Bazen İzmir de olmak o kadar çok istiyorum ki hüzün kaplıyor içimi. Öğrenciyken de Manisa-İzmir arası yol yapardım sürekli. Çok ama çok güzel zamanlardı. Sevdiğim tonlarca şey vardı. Sevildiğim çok güzel anılarım geldi aklıma. Sevmek sevilmek ne demek öğrenciyken doyasıya anlamıştım. Dostluk ne demek iliklerime kadar hissetmiştim. Çok zor zamanlarım da olmuştu maddi ve manevi ama hep kahkahalarımı hatırlıyorum. Öğrenciyken evden para istemek ölüm gibi gelirdi bana. İsteyemezdim anca çok zora düşünce arar isterdim. Çok sıkıntı yaşasam da Ece ile hep kahkaha atarak yemek yerdik. Kahvaltılarımız saatler sürerdi. Cidden iç ısıtan anılar. Kız kardeşim olsun çok isterdim o da benim için kız kardeş olmuştu. Seneler geçti üstünden hala doyasıya kahkaha atıp doyasıya o anları yaşarız. Sanırım bazı anılar hiç solmuyor. Güzel günleri hatırladıkça, zamanın su gibi akıp gittiği dehşetini anımsadıkça içim bir kötü oldu. Ama bu sene hayatı dopdolu yaşamak adına çok adım attım. Hatta aöf derslerimin hepsini vermişim!!! Evde sevinç çığlıkları attım tam bir saat boyunca. Evdekilerde benimle sevindi. Hatta babamın gözleri doldu hahaaha yerim onuuu. Duygu yüklü ve komik bir akşam yaşadım. Sonra kulağımdaki piercing şişmiş onun şokunu yaşadım… Kırk yılın başında bir değişiklik olsun diye deldirdiğim kulağım tam 3 aydır iyileşmedi. Ama ben kazanacağım bu savaşı!!! Takılı kalacak ve benimle olacak!! İnat ettim ama cidden o kadar ızdırap çekince kenara atamıyor insan. Bir de onunla uğraştım bugün, antibiyotikli krem sürdüm. Sanırım yarına bir şeyi kalmaz. Hah bir de bugün uyku düzenimi adam etmek adına sabahlayacağım. Öğlen 12.30-13.00 gibi uyanıyorum. Ama sabahı doyasıya yaşamak istiyorum. Çünkü bir de ingilizce çalışıyorum deli gibi, bazen 24 saate sığamıyorum. Dedim ya bu sene aldığım radikal kararlardan biri kendimi doyasıya geliştirmek ve ah keşke şunuda yapsaydım diye üzülmemek. 26 yaşına geldim bunlar kafama daha yeni dank ediyor. Keşke zamanında kendim için daha fazla yatırım yapsaydım. Ama ah gençlik… Herkesin derdini kendi dersim gibi sahiplenip bazen kendi hayatımı unuturdum. Saf ama yatırımsız zamanlar… Olsun ne olursa olsun geç değil. Hatta hayat bundan sonra başlıyor. Yaza bir de kitabımı çıkarırsam tadından yenmez. Çocuğum olmuş kadar sevineceğim. Anılarımın hepsini belgelemiş biraz da hayal gücümü serpiştirmiş olacağım!! Çok güzel zamanlar yaşadım. Çok değerli insanlar kaldı hayatımda ah anılar iyi ki varsınız!! Duygu seli, saat 23.45 ama hala devam ediyor. Hala aşırı duygusal ve kulağı şişik bir insanım…. Hayat sen cidden hem mutlu edici hem de şakacısın…

Anıların derinliği beni bugün kapkara bir yolda çızır çızır öten sokak lambası gibi şoktan şoka soktu. Bir aydınlandım bir karardım. Bir özlem duydum bir kahkaha attım. Ama şu an tüm fotoğraflar için minnet duyuyorum. Şu telefonların en güzel yanı bu sanırım. Cebinde anılarla dolaşabiliyorsun. Cebine sığıyor o hızlı hızlı, dolu dolu akıp giden yıllar. Yanımda kalanlar ise en değerli hazinem. Sevgim hiç solmayacak bir bahçe gibi ve misss gibi kokular saçıyor. Konudan konuya atlıcam ama sigarayı bırakalı bir kaç ay oldu. Bir süre sonra saymayı bıraktığım için hatırlamıyorum. Ama tertemiz kokma hissi harika bir duygu. Hatta ciğerlerimden ses çıkmıyor diye aşırı mutluyum. Sırt üstü yatabilmek büyük lüksmüş. Astım bayadır uğramıyor bana. Epilepsi de moralim 10/10 olduğu için yüz bulup beni rahatsız edemiyor. Modum bir düşük olsa düşene bir de o tekme atardı. Ama sırf hayatımda beyin hücrelerim artık fazla zarar görmesin diye evrene pozitif enerji saçıp kendime sürekli yaparsın Burcu! gazı veriyorum. Hayat sanırım seninle vals yapıyorum ama kusura bakmazsın artık!

Anıların kıymetini bileceğiniz anılara daha güzel anlar ekleyeceğiniz zamanlar diliyorum sizin için! Yaşam enerjimiz musmutlu günlere kapıyı aralasın ve içeri hücum edelim!!

Sevgilerimle.