Eve dönüş

Evime kavuştum. İnsan gittiği yerde ne kadar rahat olursa olsun yine de evini özlüyor. Odamı baya özlemişim. Kitaplarıma kavuşunca baya mutlu oldum. Kitaplığım direkt yatağımın karşısında gece onlara baka baka uyuyorum. İnsana huzur veriyor resmen. Bu seyahat yolculuğum bana çok iyi geldi. Gelibolu da iyi gelir umarım. Geleli iki gün oldu ve hava yağmurlu. Dün gece yağmur sesi ile uyudum, insan yağmur sesi ile uyumayı deli gibi özlüyor. O kadar güzel uyumuşum ki sabah süper bir şekilde uyandım.

Hayatımda şu an her şey olmasını istediğim gibi. Dostlarım, kuzenlerim, hayatım, hastalıklarım ve ailem tam da olmasını istediğim gibi. Uzun zamandır epilepsi nöbeti geçirmiyorum. Huzurlu bir ortamım olduğu için kendisi bana uğrayamıyor. Aramızı düzelttik anlayacağınız. Evime huzurla döndüm. Hastalıklarım yoluna girdiği için sürekli şükür modundayım. Annemle upuzun sohbet ettik. Hayatım konusunda uzun uzun konuştuk. Karanlıktaki aydınlığıı tekrardan bulduğumu söyledim. Ve aşk… Hayatımda asla olmasını istemediğim tek duygu. Yazan çizen olsa da asla ve asla hiç bir şekilde hayatıma birini almayı düşünmüyorum. Çok yıprandım ve çok bencilliğe uğradım. O yüzden hayatımı tam da yoluna sokmuşken birinin kalbimi paramparça etmesini istemiyorum. Yaşadıklarım bana bunu öğretti. Yaşadıklarım bana kimseye kalbimi açmamayı ve kimseyi kendimden daha çok sevmemeyi öğretti. Kırık bir kalbi toparlamak baya uzun süren ve meşakkatli bir iş. Yaralarımı sararken kendimle defalarca kavga ettim. Keşke bu kadar güvenmeseydin ve keşke bu kadar iyi bir insan olduğuna körü körüne inanmasaydın dedim. Yaşadıklarım kocaman bir roman olurdu. Yarım bırakılmayı, sevgimin çöpe atılmasını, körü körüne inanmışken defalarca inandığım için hayal kırıklığına uğramayı iliklerime kadar yaşadım. Bir daha kimseye güvenmeyeceğimi hissediyorum. Zaten bir başkasını hayatıma almak gibi bir niyetim de asla yok. İnsanlar tahmin ettiğimizden daha gamsız ve hatta daha kötü. Kimse için düzeninizi bozmaya değmez. Kimse için hayatınızı ona göre yaşamanıza değmez. Defalarca hayatımı ona odaklayıp hayatsız bırakıldım. Tek dileğim bir daha gözyaşıma değmeyecek bir insan için bir deniz dolusu gözyaşı dökmememek. Tek dileğim gözlerimin kurak olmaması. Tek dileğim kalbimin karanlık kapılar ardında acı çekmemesi ve tek dileğim kendimi bir hiç uğruna cehennem ateşine atmamak. Kırık kalpli bir kadının notlarına şahit olmuş oldunuz.

Doğum günüme bir aydan daha az kaldı. 11 Kasım ve yaş 27. Tam üç senedir kendimi perişan etmişken hatta 7 yıldır kendimi depresyondan depresyona hapsetmişken bu yıl pastamı üflerken bir çok dileğim olacak. Sağlık, ailemin ve sevdiklerimin sağlığı, mutluluk, hayvanlar için güzel bir hayat, bir kedi, sevdiklerimin mutlu olması, kardeşimin üniversite hayali, dünyada huzur, kötülerin hayatımdan uzak olması ve doğru bildiğim yollardan asla şaşmamak. Ve birde kitabım. Pastamın mumu eriyene kadar dileklerimi sıralayacağım sanırım. 27. yaşım, seninle ilgili çok güzel şeyler düşünüyorum umarım bana huzurla gelirsin. Hah evet birde kucak dolusu huzur. İyi olan tüm insanlar için. Hayatımda hata yapmamak için, kalp kırmamak için, insanlara huzur vermek için ve mutluluk dolusu bir çok şeyi sevdiklerimle paylaşmak için gerçekten çok özenli oluyorum. Çünkü şu kısacık ömürde sevdiklerimizle mutlu yaşamalıyız. Bir çok kazık yememe rağmen hayatıma devam ettim. Bazen hayatımdan vazgeçmeme rağmen küllerimden her seferinde tekrardan doğdum. Hayatıma hastalıklar ışık hızıyla girdi. Bunlar bana çok şey öğretti, onlardan biri de sevdiklerimle mutlu olmak. Kalp kırmamak. Hayvanlara sımsıkı tutunmak. Umarım bu yaşım sevgimin paylaştıkça çoğaldığı bir yaş olur ve umarım depresyon bir kez daha hayatıma girmez. Çok zordu. Ama kazanan bir kez daha ben oldum. Huzurla evime döndüm.

Yazımı bitirmeden bir de bugün yaşadığım bir mutluluktan söz etmek istiyorum. Rüyamda ecenin etrafında sarı bir ışıkla çok mutlu olduğunu gördüm. Neşe saçıyordu etrafına. Beni arıyordu ve burcu hayatımda çok güzel şeyler oluyor diyordu. Hemen mesaj atıp rüyamı anlattım. Bana okuduğu bölümle alakalı Ege üniversitesinden bir iş teklifi aldığını ve hafta sonu kısa bir eğitim göreceğini söyledi. Kesinleşmeden beni aramamış, ben rüyamı anlatınca hemen anlattı. İçimdeki huzuru ve sevinci size anlatamam. O kadar çok sevindim ki, sanki onun yanındaymış gibi oldum. Gözümden yaşlar aktı. Ecenin o heyecanlı ve mutlu sesi bana sen var ya bir tanesin ya demesi tüm günüme süper bir enerji verdi. Şu hayatta en çok hoşuma giden şey sevdiklerimin iyi olması. Ece… Umarım çok ama çok mutlu olursun!

Oh be içimi çok güzel döktüm ve çok güzel şeylerden bahsetmiş oldum. Umarım hayatınıza bir nebze olsun dokunabilmişimdir. Çok ama çok güzel günler bizimle olsun!

Sevgilerimle.

Eve dönüş…

Ne istediğimi daha iyi biliyorum

Kafamı toparlamaya çalışıyorum. Çok üzgünüm ülkemin durumu içimi yakıyor. Yangınlar, ölen canlılar, kaybettiğimiz insanlar, evini kaybeden insanların acısı… Hepsi bir dağ oldu içimde derken Azranın katledilişi… İnsan mahvoluyor. Ne diyeceğimi ne yapacağımı bilemiyorum. Çok şey yapılır aslında ama buna izin verilmediğini gözlerimizle net bir şekilde görür olduk. Tek istediğim yangınların ve kadın cinayetlerinin artık son bulması. Bu ülkede rahat bir nefes alan kafası rahat bir genç olmak istiyorum. Ekonomisi güzel, geçim sıkıntısı olmayan bir ülkeye uyanalım istiyorum.

İki gündür kendi hayatımıda biraz düşünür oldum. İki gün önce yeni bir ilaca başlayıp epilepsi ilacının dozunu sabah iki akşam iki olarak değiştirdik. Şimdi sabah iki doz almaya başladım. Bir de yeni bir ilaç kullanıyorum. Kafam daha çok toparlandı. Bir kaç gün önce sevginin bana iyi geleceğini yazmıştım da şunu eklemeyi unutmuşum. Ben hazır değilim. Evet sevgi hayatımda bir boşluk olabilir. Sevilmek bana iyi gelebilir belki ama ben hazır değilim. Çok buhranlı bir ilişkiden çıktım. O nedenle kendimi birini sevmeye zaten hazır görmüyorum. Gerçekten sevebileceğim bir durumda değilim. Bunu eklemeyi unutmuşum. Hazır hissetmiyorum. Sanırım sevgiye, sevgililiğe insanın hazır olması lazım. O nedenle sevgili olma, sevilme defterini uzun bir süre kapatıyorum. Çünkü bir kere bu hatayı yaptım. Sevmek için kendimi zorladım ve hayatım cehenneme döndü. O nedenle bu tarz konulara insanın kalbinin ve beyninin hazır olması lazım. Aşık olursun o ayrı. Çat diye biri çıkar karşına ve ayaklarını yerden keser. Öyle bir durumda bana denk gelmedi. Gelirse amenna. Ama şu an için bir ilişkiye kendimi hazır hissetmiyorum. Bu şu değil. Sevgilisizlik harika bir şey demeyi savunmak değil. Sevgilinin olması, sevgiyi hissetmek kötü şeyler değil. Ama bir insan sizi severken sizinde onu tüm kalbinizle sevmeniz lazım. Yoksa o iletişim orta yerinden kopuverir.

Kafam daha net olmaya başladı. Hatta ayaklarım yere daha sağlam basıyor. Kendimi daha iyi hissediyorum. Hatta ne istediğimi bilmek özgüven kattı benliğime. Balkondayım hava sıcak ama hafif bir esinti var ve bir nebze huzurla yazımu yazıyorum. İşimi teslim ettim ve çok beğenildi. Bununda huzurunu yaşıyorum. Bana huzursuzluk katan tek şey kitabıma devam edememek. Bir kopukluk söz konusu. Yazmak için yeterli gücü bir türlü kendimde bulamıyorum. Ama toparlayacağım. Sanırım biraz, bir ara bir boş vermişlik sardı dört bir yanımı ama şu an daha iyiyim. Yazmak için gücü de kendimde bulacağımdan bir kuşkum yok.

İlaçların kafamı toparlamamda etkisi oldu mu bilmiyorum ama kendimi daha huzurlu ve daha rahat, daha özgüvenli hissediyorum. Epilepsi ilacının en güzel yanlarından biri sizi gerçekten ciddi anlamda rahatlatması. Yeni ilacım ise uyku ilacını kestik onun yerine gelen ilaç. Uykumla ilgili sorunum kalmadı şu anlık. Yeni ilaç da bir nebze uyku ile alakalı ama daha çok beni rahatlatması ve sakinleştirmesi için verilen bir ilaç. Gerçi çok da sıkıntılı sayılmam ama bazen kendimi susturamıyorum. Kafamın içi onu yap, buna koştur tarzında sürekli beni yoruyor. Bir işi yaparken bile mükemmel düşünmekten yorgun düşüyorum ve bu sadece işle ilgili değil her şey ile ilgili o nedenle ilk kullandığım andan itibaren kendimi daha free hissetmeye başladım. Bu güzel bir şey.

Onun haricinde alkole ara vermiş bulunmaktayım. Zaten haftada bir tüketiyordum ama biraz fazla kaçırıyordum. Şimdi ilaçlarla içilmemesi gerekiyormuş. Doktorumun kesin emri. O nedenle bir süre kendisiyle vedalaştım. Tek özleyeceğim şey bana dünyayı güzel kılması. Cidden güzel hissediyordum hayatı. Epilepsi ilaçları ile aldığımda normal bir insanın etkilendiğinden daha çok etkiliyor alkol beni. Ama hiç şikayetci değilim bir nebze olsun hayat çok güzel yaaa demek huzurlu bir anı silsilesi benim için.

Eceyi Çanakkaleye davet ettim. Kursa gidiyor ama izin alabilirse yanıma gelecek!! Ona Çanakkale turu yaptıracağım. Buraya bayılacağından eminim. İkimize süper bir değişiklik olur gelse. İnanılmaz eğleniriz. Umarım gelebilir yarın haber verecek. Gelirse Ağustos ayının en güzel haberini almış olacağım. Bir de Meltem var onu da davet etmeyi düşünüyorum. Eceden gelen haberle hareket edeceğim. Ece gelemezse Meltemi daha erken çağırırım. İkisinden biri gelirse inanılmaz olacak. Meltem bir de Cundaya gidelim diyor. Bakalım Eylül ya da Ekim gibi dedi. Ayarlarsak bir butik otelde sabahlara kadar sohbet etmek en nadide planımız. Tabi ben erkenden çat diyr uyumazsam ahahha emekliler gibi sızıyormuşum…. Benden beklenecek hareket.

Kendimi gerçekten daha güçlü ve daha iyi hissediyorum. İnsanın kendini güçlü hissetmesi süper bir gurur. Ya zaten hissetmemem için bir neden yoktu ama yıpranmıştım. Şimdi ölü bütün ruhumu silkeledim üzerimden. Gelsin harika günler ben hazırımmm. Zor olanlar da gelsin ben hepsini harika yaparım. ÖYLE BİR GÜÇ İŞTE!

Umarım hepimizi güzel bir gelecek bekliyordur ve yangınlar artık son bulur. Çok fazla dileğim var hepsini içimden geçirerek sadece şunu demek istiyorum Türkiye umarım daha yaşanılası, kadın, çocuk ve hayvanların mutlu olduğu, ekonominin düzeldiği, insanların intihara meyilli olmadığı bir yer haline gelir!

Hepinize kocaman bir iyi geceler diliyorum umarım süper haberler alacağımız günlere uyanırız!

Sevgilerimle!

LORD OF THE RİNGS 2022 EYLÜL DE BİZİMLE!!!!!!

Sessizliğin esiri olmak

Kararsızlık da nirvanayı gördüğüm bir dönemdeyim. Ne oluyor etrafımda, ne bitiyor, ne hissediyorum, nasıl geçiyor günlerim hiç biri hakkında tek bir fikrim yok. Bazen inanılmaz zevk alıyorum hayattan bazense ne biçim hayat diye serzenişlerde bulunuyorum. Gerçekten nasılım acaba? O nedenle yazmaya karar verdim. Yazarak nasıl olduğumu anlamaya çalışacağım. Aslında günlerim kötü geçmiyor ama kaybolmuşluk hissi hala benimle birlikte. Cebimde. Yanımda geliyor her yere. Nedenini biliyorum aslında ama dile getirmek istemiyorum. Dile getirirsem evet bu yüzden dersem çaresiz olacağım.

Hayatım şu şekilde. Uyanıyorum. Kayıp hissediyorum sonra hemen bir kahve içiyorum en acılısından. Sonra ne yapsam diye düşünmeye çalışıyorum. Bazen kendimi dışarı atıyorum bazen de evde dolanıyorum tüm odaları. Dışarı atsam da bazen çok iyiyim, çok güzelim. Bazen ise sorguluyorum ne yapıyorum şu an neden evde değilim diye. Bazı şeyleri özlüyorum. Eskisi gibi olmayı. Eskisi gibi her yerde, her an da kendim olmayı özlüyorum. Bazen bir sessizlik sarıyor içimi bazen de sessizliğin yerini kahkahalarım alıyor. Eğleniyorum bazen. Birine evet şu an burda olmaktan memnunum gülüşleri saçıyorum. Hiç anlayamıyorum bazen kendimi. İnişli çıkışlı bir gün derken yoruluyorum. Duygularım fazla yoruyor beni. Bazen içim çok acıyor. Kendimi neden böyle oluyor diye darlıyorum. Nedeni de belli aslında ama dedim ya dile getirmiyorum. Bir şeylerle meşgul olmak iyi geliyor aslında. Pazartesiye yetiştirmeye çalıştığım bir iş var. Gayet de güzel gidiyor. Onunla oyalandığım zaman süperim. Kafamın doluluğunun yerini işin güzellikleri alıyor. Ama sürekli bir şeylerle meşgul olamıyorum. Şu an mesela bu yazıyı yazarken sorguluyorum kendimi. Neden arıyorsun kendini, bırak akışına diyorum. Bazen çok güzel akıştayım. Bazen ise kayboluşlardayım.

Yaz mevsiminden bazen süper verim alıyorum. Yaz geceleri mesela. Azcık süslenmişsin. Güneş kremi kokuyor yüzün. Hafif yanmışsın güzel giyinmişsin, hafif bir meltem esiyor elinde içkin, kahkahalar yükseliyor sokaklardan, karşımda Ayşegül neden böyleyiz diye söylenip kahkahalar atıyoruz. Bazen içimiz acıyor bazen ise memnunuz hayattan sohbetleri. Bazen o kadar güzel hissediyorum ki. Yemeğimi yiyorum güzelce. Tatlımı yiyorum ardından. Gökyüzü ışıl ışıl. Mekanların bazılarından güzel şarkılar yükseliyor. İnsanlar pırıl pırıl parlıyor gecenin ışıkları ile birlikte. Ay sonra içime karanlık çöküyor. Birden ah ah nerde o eski yaz geceleri diye derbeder oluyorum. Aslında her şey güzel ama içimde bir kaybolmuşluk hissi var işte. Bir boşluk var. Arıyorum o boşluğu sonlandıracak güzel bir an. O an bulununca rahatlıyorum. Sonra yeniden sıfırdan başlıyoruz. Depresyon desen değil. Sahi ne bu içinde bulunduğum durum. Tıpta bir adı var mı acaba? Aşk mı lazım acaba bana. Aşk… Olsa güzel olurdu diyeceğim ama korktuğum bir duygu. Yarın kalmaktan korkuyorum çünkü. Seversem çok güzel seviyorum. Sonra yarım kalmak beni mahvediyor. Yarım kalmayacağımı anlatsa belki giderim peşinden. Sahi yarım kalmayacaksın diyebilir mi biri? Bak hissettim şimdi o burukluğu içimde. Sevilsem sevilirken ve severken sarhoş olsam keşke. Sevilmek güzel şey. Bak yine darmaduman oldu içim. Bir yaz gecesi ve içim kapkaranlık. Sevildiğimi anladığım an ne de güzel severim oysaki. Sahi sever mi biri beni?

Evet bir yere vardım en azından. Sevgi istiyor sanırım içim. Sanırım yarım kalmamak istiyorum. Sanırım aşk güzel olurdu şu an. Aşk tamamlayabilirdi beni. Güzel duygu iyi biliyorum bir insanın saçını okşaması. Güzel gözlerle bakması. Sarhoş oluyorum hemen. Sonra korkuyorum ama ya yarım kalırsa diye. Oysa ne güzel bir yanaktan öpücük bir kahve içelim mi demeler. Oysa ne güzel bir yaz gecesi hafif esen rüzgarda sarılmak. Ne güzel duygular var değil mi? Hep yanındayım dese inansam buna desem ki evet hep yanımda benden mutlusu olmazdı sanırım. Anladım ben şu an. Şimdi anlıyorum. Sevilmek çekmiş içim. Elimin tutulması ne dr mutlu ediyor beni. Heyecanlandım birden. Ne güzel duygular yaşıyoruz eğer ki tamsanız şu an sarılın yanınızdakine kocaman. Sarılın sorgusux sualsiz. Seni seviyorum deyin en yürekten en sahici ses tonuyla. Seni seviyorum denmesini özlemiş içim. Duysam şu an kesin ağlardım. Sevginin en güzel haline darmaduman olurdu kalbim. Gözlerim yaşardı. Ama buldum sonunda kendimi. Sevilsem ve duysam bunu kendime aynada öpücükler atardım. Sevileceğimiz günlere kaldırıyorum olmayan ama hayal ettiğim kadehimi.

Sevgilerimle.

Ayşegülün kedosunu severken hüzünlenişimi bırakayım buraya. Duygusal biriyim fazlasıyla…….