Kahrolası dünyanın gerçek yüzü. Bitmedi, bitmiyor. Sürekli ölüm haberleri, sürekli kahroluşlara uyanıyoruz. Savaş… Tiksiniyorum senden. Senin yaşattıklarından. Ölen masum insanların, masum çocukların lekesiyle dolusun. Olmasa keşke dediğim, bitse keşke dediğim her günün sabahında savaş haberleri beni karşılıyor. Savaş… Sen bu dünyanın en iğrenç yüzüsün. Bir paylaşılamadı şu topraklar. İğreniyorum kötüğün ta kendisinden. Babam her göreve gittiğinde ne olacak korkusuyla yaşadım sürekli. Gidip gelmeyişleri. Telefona bakmayışları. Haber alamadığım o sabahlar o geceler. Korku dolu o anlarım. Hepsi savaşın ta kendisi yüzünden oldu hep. Ülkemizin içinde olanlara tanık olduk. Bebek katillerine tanık olduk. Kardeş ülkelere yapılanlara tanık olduk. Bir de evin içinde babamsız kalma korkusuna tanık oldum. Her gün acaba kötü bir şey oldu mu diye kalktığım o sabahlar. Hala ama hala yarası çok derin bende. Bitmeyecek, tükenmeyecek. Gece ağlayarak uyandığım o anlar, kabuslarım. Hala bırakmıyor peşimi. Kardeşim görevden gelen babamı tanımazdı. Biraz büyüyünce de babam nerede herkesin babası var diye sormaya başlamıştı. Verecek cevabında yok. Gelecek diyebiliyorsun sadece, o da korku dolu bir sesle çıkıyor ağzından. Her ölüm haberinde ağlayarak kendimi çektim odama. Anneme destek çıkmaya çalıştım. Hem anne hem baba oldu bana senelerce. Ah dedim sürekli. Sürekli ah ettim bu korkulara neden olanlara. Korku bırakmadı peşimi. Azerbaycan’ı görünce, giden canları okudukça, korkularım geliyor aklıma. Ne büyük acı, ne büyük bir merhametsizlik. Savaş… Sana en büyük lanetlerimi ediyorum her gün. Sen şu dünyanın en boktan yüzüsün. Sen bu dünyanın kara lekesisin. Savaşın benim için bir amacı yok. Benim için savaş demek acı demek. Çok babasını kaybeden arkadaşım oldu. Soruyorum size savaşın savunulacak bir tarafı var mı? Lanet ediyorum yaşatılanlara. Her an korkuyla tir tir titreyen insanların soğukluğu kaplıyor bedenimi. Azerbaycan… Kalbimde derin bir yarasın şu an. Haberleri okudukça kahroluyorum oturduğum yerde. Daha fazla yazacak diyecek bir şeyim kalmadı. Masumlara bunları yaşatanlar, milyonlarca kat beterini yaşasınlar.