Siyahların içinde

Kendimi yazmak için zorluyorum ve bugün şu an, sonunda başardım. Üretken olmayan bir dönemdeyim. Ne kitap okuyasım var ne de yazasım. Ama bugün zincirleri kırmak istedim. Hayat nasıl gidiyor? diye sorarsak pek de iç açıcı şeyler olmuyor. Kendimi zorla dışarı atmaya başladım. Bu da depresyonum için büyük ilerleme. Kendimi denizin kıyısına bırakıyorum. İskelede balık tutan amcalarla sohbet ediyorum. İzmarit tutuyorlar bol bol ve lüfer için onları yem olarak kullanıyorlar. İzlemesi baya keyifli. Deniz genelde sakin oluyor. Hava da güneşli fakat serin. Akşamları daha da soğuk oluyor o nedenle 8 den sonra eve kaçıyorum hemen.

Şu an kendime bir sallama çay yaptım ve soğuk havanın keyfini çıkarıyorum. Kış benim mevsimim. Serin hava beni her zaman mutlu etmiştir. Üzerime battaniye aldım ve çayımla yazı yazmanın güzel olacağını düşündüm. Ortamı hazırlayınca yazmak için kendimi hazır buldum sanırım. Paşa da dizimde uyuyor. Bu ara sürekli uyumaya dizime geliyor, sanırım bende huzur buluyor. Çok tuhaf ben kendimde hiç huzur bulamıyorum. İçim simsiyah. Ama ilerleme katettiğim de kesin. Gece ağlamalarım dışında gündüz daha enerji doluyum. Gece ağlayıp rahatladıktan sonra uyuyabiliyorum. Ağlamalarım da genellikle neden bu durumda olduğumla alakalı. Kendime çok kızıyorum. Kırılgan olduğum için ve değmeyecek bir çok olaya gözyaşı döktüğüm için. Ama atlatacak gücü kendimde yavaş yavaş görmeye başladım. Bir savaşın içindeyim. İnsanlara, yaptıklarına kızsam da yüreğim acısa da zamanla daha iyi olacağımı biliyorum. İşte o zaman zerre aklıma gelmeyecek çoğu şey. Sadece kendim için biraz zamana ihtiyacım var. Sadece biraz daha üretken olmak istiyorum. Kitabıma devam etmek, aldığım kitapları okumak istiyorum. Bu depresyon dönemi içinde kendimi rahatlatmak için genellikle dizi ve film izledim. Çoğu zaman işe yaradı. Ya da genellikle savaş belgesellerine baktım. Kesinlikle işe yaradığını düşünüyorum. En azından başka şeylere odaklanma şansı tanımış oldum kendime.

Kalbimin acısı yüreğimi siyah yapıyor. Ama dışarı çıktığım an biraz parlamaya başladım sanırım. Şimdi dizi bir küçük dostumla tanıştırcam.

Şunun tatlılığına bakın ya. Bu arada anlamadım görsel nedense küçük koyuluyor. Ben teknoloji özürlüsü olduğum için halledemedim sanırım. Ama üstüne tıklayınca büyük hali belli oluyor en azından. Neyse bu tatlı kedo iskeledeki amcalarla beraber oturuyor. Gittim yanına iskelenin köşesinde yatıyordu sevdim sonra kucağıma çıktı. Hemen partileri ile şirinlik yapmaya başladı. Isırasım geldi, günümü güzelleştirdi resmen. Kedileri acayip seviyorum. Dünyanın en deli en tatlı yaratıkları resmen. Beni daima mutlu eden tek canlı. Gerçi paşaya da haksızlık yapmamak lazım o da beni daima mutlu ediyor.

En azından bir şekilde depresyonu yenmeye çalışıyorum. Dışarı atlayarak, kedoları severek, balık tutan amcalarla balık muhabbeti yaparak, bir şekilde insan içine karışarak kendime gelmeye çalışıyorum. 15 gün sonra İzmire gideceğim. Önce hastane işlerim var onları halletmem lazım sonra İzmirde olacağım. Hatice sabırsızlıkla beni bekliyor. Eceyide görmüş olurum. Haticede kalacağım. Biraz fazla kalmayı düşünüyorum. Eğlenmek istiyorum. Sanırım bunu başarabilirim. Hem 15 gün içinde biraz daha toparlamış olurum. Sonra insan içine karışarak kafa dağıtmak istiyorum. Tek korktuğum şey geri döndüğümde depresyonun tekrardan çoğalması ve beni ele geçirmesi. Ama onuda bir şekilde hallederim diye düşünüyorum.

Siyah ve ben biraz barış imzalamış olduk galiba. Hayata, kişilere, olan bitene söverek, hayatımı mahveden tüm şeylere kin kusarak, ağlayarak, nefes alamayacak duruma gelerek, epilepsi atakları geçirerek çoğu şeyi geride bırakmış oldum. Umarım daha da iyi olacağım.

Çayım bitti şimdi kitap okumak için kendimi zorlayacağım. Umarım bu konuda başarılı olurum.

Hayatta sizi seven, sizinde onları sevdiğiniz insanlarla olmanızı diliyorum. Siyahtan uzak huzurlu bir hayat sizinle olur umarım.

Sevgilerimle.

Gökyüzü yerinde her şey yolunda!

Ne istediğimi daha iyi biliyorum

Kafamı toparlamaya çalışıyorum. Çok üzgünüm ülkemin durumu içimi yakıyor. Yangınlar, ölen canlılar, kaybettiğimiz insanlar, evini kaybeden insanların acısı… Hepsi bir dağ oldu içimde derken Azranın katledilişi… İnsan mahvoluyor. Ne diyeceğimi ne yapacağımı bilemiyorum. Çok şey yapılır aslında ama buna izin verilmediğini gözlerimizle net bir şekilde görür olduk. Tek istediğim yangınların ve kadın cinayetlerinin artık son bulması. Bu ülkede rahat bir nefes alan kafası rahat bir genç olmak istiyorum. Ekonomisi güzel, geçim sıkıntısı olmayan bir ülkeye uyanalım istiyorum.

İki gündür kendi hayatımıda biraz düşünür oldum. İki gün önce yeni bir ilaca başlayıp epilepsi ilacının dozunu sabah iki akşam iki olarak değiştirdik. Şimdi sabah iki doz almaya başladım. Bir de yeni bir ilaç kullanıyorum. Kafam daha çok toparlandı. Bir kaç gün önce sevginin bana iyi geleceğini yazmıştım da şunu eklemeyi unutmuşum. Ben hazır değilim. Evet sevgi hayatımda bir boşluk olabilir. Sevilmek bana iyi gelebilir belki ama ben hazır değilim. Çok buhranlı bir ilişkiden çıktım. O nedenle kendimi birini sevmeye zaten hazır görmüyorum. Gerçekten sevebileceğim bir durumda değilim. Bunu eklemeyi unutmuşum. Hazır hissetmiyorum. Sanırım sevgiye, sevgililiğe insanın hazır olması lazım. O nedenle sevgili olma, sevilme defterini uzun bir süre kapatıyorum. Çünkü bir kere bu hatayı yaptım. Sevmek için kendimi zorladım ve hayatım cehenneme döndü. O nedenle bu tarz konulara insanın kalbinin ve beyninin hazır olması lazım. Aşık olursun o ayrı. Çat diye biri çıkar karşına ve ayaklarını yerden keser. Öyle bir durumda bana denk gelmedi. Gelirse amenna. Ama şu an için bir ilişkiye kendimi hazır hissetmiyorum. Bu şu değil. Sevgilisizlik harika bir şey demeyi savunmak değil. Sevgilinin olması, sevgiyi hissetmek kötü şeyler değil. Ama bir insan sizi severken sizinde onu tüm kalbinizle sevmeniz lazım. Yoksa o iletişim orta yerinden kopuverir.

Kafam daha net olmaya başladı. Hatta ayaklarım yere daha sağlam basıyor. Kendimi daha iyi hissediyorum. Hatta ne istediğimi bilmek özgüven kattı benliğime. Balkondayım hava sıcak ama hafif bir esinti var ve bir nebze huzurla yazımu yazıyorum. İşimi teslim ettim ve çok beğenildi. Bununda huzurunu yaşıyorum. Bana huzursuzluk katan tek şey kitabıma devam edememek. Bir kopukluk söz konusu. Yazmak için yeterli gücü bir türlü kendimde bulamıyorum. Ama toparlayacağım. Sanırım biraz, bir ara bir boş vermişlik sardı dört bir yanımı ama şu an daha iyiyim. Yazmak için gücü de kendimde bulacağımdan bir kuşkum yok.

İlaçların kafamı toparlamamda etkisi oldu mu bilmiyorum ama kendimi daha huzurlu ve daha rahat, daha özgüvenli hissediyorum. Epilepsi ilacının en güzel yanlarından biri sizi gerçekten ciddi anlamda rahatlatması. Yeni ilacım ise uyku ilacını kestik onun yerine gelen ilaç. Uykumla ilgili sorunum kalmadı şu anlık. Yeni ilaç da bir nebze uyku ile alakalı ama daha çok beni rahatlatması ve sakinleştirmesi için verilen bir ilaç. Gerçi çok da sıkıntılı sayılmam ama bazen kendimi susturamıyorum. Kafamın içi onu yap, buna koştur tarzında sürekli beni yoruyor. Bir işi yaparken bile mükemmel düşünmekten yorgun düşüyorum ve bu sadece işle ilgili değil her şey ile ilgili o nedenle ilk kullandığım andan itibaren kendimi daha free hissetmeye başladım. Bu güzel bir şey.

Onun haricinde alkole ara vermiş bulunmaktayım. Zaten haftada bir tüketiyordum ama biraz fazla kaçırıyordum. Şimdi ilaçlarla içilmemesi gerekiyormuş. Doktorumun kesin emri. O nedenle bir süre kendisiyle vedalaştım. Tek özleyeceğim şey bana dünyayı güzel kılması. Cidden güzel hissediyordum hayatı. Epilepsi ilaçları ile aldığımda normal bir insanın etkilendiğinden daha çok etkiliyor alkol beni. Ama hiç şikayetci değilim bir nebze olsun hayat çok güzel yaaa demek huzurlu bir anı silsilesi benim için.

Eceyi Çanakkaleye davet ettim. Kursa gidiyor ama izin alabilirse yanıma gelecek!! Ona Çanakkale turu yaptıracağım. Buraya bayılacağından eminim. İkimize süper bir değişiklik olur gelse. İnanılmaz eğleniriz. Umarım gelebilir yarın haber verecek. Gelirse Ağustos ayının en güzel haberini almış olacağım. Bir de Meltem var onu da davet etmeyi düşünüyorum. Eceden gelen haberle hareket edeceğim. Ece gelemezse Meltemi daha erken çağırırım. İkisinden biri gelirse inanılmaz olacak. Meltem bir de Cundaya gidelim diyor. Bakalım Eylül ya da Ekim gibi dedi. Ayarlarsak bir butik otelde sabahlara kadar sohbet etmek en nadide planımız. Tabi ben erkenden çat diyr uyumazsam ahahha emekliler gibi sızıyormuşum…. Benden beklenecek hareket.

Kendimi gerçekten daha güçlü ve daha iyi hissediyorum. İnsanın kendini güçlü hissetmesi süper bir gurur. Ya zaten hissetmemem için bir neden yoktu ama yıpranmıştım. Şimdi ölü bütün ruhumu silkeledim üzerimden. Gelsin harika günler ben hazırımmm. Zor olanlar da gelsin ben hepsini harika yaparım. ÖYLE BİR GÜÇ İŞTE!

Umarım hepimizi güzel bir gelecek bekliyordur ve yangınlar artık son bulur. Çok fazla dileğim var hepsini içimden geçirerek sadece şunu demek istiyorum Türkiye umarım daha yaşanılası, kadın, çocuk ve hayvanların mutlu olduğu, ekonominin düzeldiği, insanların intihara meyilli olmadığı bir yer haline gelir!

Hepinize kocaman bir iyi geceler diliyorum umarım süper haberler alacağımız günlere uyanırız!

Sevgilerimle!

LORD OF THE RİNGS 2022 EYLÜL DE BİZİMLE!!!!!!

Sessiz bir gece

Her şeyin nasıl da değiştiğini düşünüyorum. Kendi kabuğumda, depresyonun kucağında ağlayarak ya da tutunacak dallarımı budayanlara sessizce baktığım, o sessiz sakin ve duygu yüklü günleri hatırlıyorum bu gece. Şimdi kendi evim, kendi hayatım, hayatımın içinde kendi dünyam ile başbaşayken yazıyorum bu satırları. Her şey bambaşka bir güzelliğe evrildi. Hayata göz kırpa kırpa bir şeyleri oldurabildim. Bugün balkonumda gökyüzüne baktım doyasıya ve içimin huzurla doluşuna bir kahve yapıp her şeyin güzel olmasına şükrettim. İş hayatıma odaklanmış, yeni arkadaşlarımla ve eski dostlarımla birlikte dolu dolu günler geçiriyorum. Tek sorun ben yalnızlığa baya alışmışım ya! Bazen kalabalıkta başım dönüyor. Bazen bir ortamda sessizlik arıyorum, o an kimse bana dokunmasın istiyorum. Sonra bir sigara yakasım geliyor. Çok zor tutuyorum kendimi bir sigara yakmamak için. Bu savaşı sanırım yakın zamanda sonlandıracağım. Bir yanım içme diyor bir yanım sürekli arıyor. Nedeni de keyifli olmam ahahahha. Sohbet esnasınsa falan sürekli elim arıyor. Bazen işte o sessizlik aradığım anlarda da. Ama dayanabildiğim yere kadar dayanacağım. Çünkü kendime bu konu hakkında en iyisini yapacağıma dair söz verdim.

Günlerim gerçekten çok güzel geçiyor. Yeni arkadaşlarım, eski dostlarım hep birlikte dopdolu günler geçiriyoruz. İzmire gerçekten kavuştum. Duvarlara yaza yaza, hayatımı kuracağım diye diye kurdum sonunda kendi hayatımı. Geliboluyu özlüyor muyum peki? Valla hiç özlemiyorum. Tek özlediğim ailem. Onları aşırı özlüyorum ama üç hafta sonra kavuşuyoruz!!!! Serhat da benimle kalacakk. O nedenle bu da mükemmel olmam için bir neden daha işte! Kardeşimin benimle kalması müthiş olacak. Onu aşırı aşırı ve aşırı özledim.

Salı günü için iş arkadaşlarımla plan yaptık. İş çıkışı kendimize bir gelelim istedik. Valla süper olacak diye düşünüyorum. Hepsi hem eğlenceli hem de süper komik ve tatlı insanlar. Cuma günü buluştuk inanılmaz keyifli geçti. Kahkaha atmaktan, dertleşmekten çenem ağrıdı ya. Başıma gelen talihsiz aşk serüvenlerinden bahsettim ahahahaa. İnanılmaz komik bir ortamdı. Anlatırken o kadar çok eğlendim ki oysa yaşarken ne kadar zordu. Şimdi kahkaha atarak anlatıyorsun. O zaman kalbin falan ağrıyor şimdi ise bir feminist edasıyla anlatıyorum her şeyi. Kızlar flört et insanlarla falan diyor ama ben kim flört etmek kim ya. Ay valla içim almıyor. Birine kendimi anlatamam ve onun anlatmalarını da dinleyemem. Yemin ederim dünyanın en yorucu olayı olabilir benim için. İş erkek arkadaş, flört mevzusu falansa ben yokum. Kızlar ise, zaman geçer falan diyor. Ay valla benim zamanım çok kaliteli geçiyor. Bu kaliteli ortamı salağın biri yüzünden bozamam. Bu zamana kadar destek ol, yanında ol, adam et falan filan derken ne oldu??? Kocaman bir hiç. Sadece yoruldum. Sadece nefessiz kaldım, ilişkinin bokluğu yüzünden. Şimdi ise kendimden, hayatımından, her şeyden ama her şeyden çok memnunum. Bir gün belki bu zamanlardan bıkar ve duygusal bir şeyler ararsam onu o zaman düşünürüz. Ama şu an, duygusal bir olay, duygusuz bir olay, ilişki anlamında hiç bir olay istemiyorum.

Beni bu hale getirenler utanır mı bilmem ama zaten utansalar da utanmasalar da umrumda değil. Sadece midemi ağrıtıyorlar. Bulanıyor diyesim geldi ama ahahha neysee. Başıma ağrılar giriyor. Bir de dırdırları düşünsene burcum ayhhh anksiyete nedeni erkek milleti.

Odamdayım, peri ışıklarım, tütsüm ve kahvemle yarın için kendime iş anlamında full enerji diliyorum. Sonra Hasanağa Bahçesi, yürüyüş ve bol bol temiz hava benimle olacak. En güzel dinçlik Hazirandadır. Haziranı her zaman çok sevmişimdir. Yazın en güzel ayı. Ne çok sıcak ne de çok sıcak. Tam ayarında. Geceleri serin serin uyuyorum ya. Gündüzleri ise duş sonrası kendi kendine saçlarım kuruyor. Mükemmel bir yaz ayısın Haziran! Beni çok ama çok mutlu eden bir yaz mevsimi geçiriyorum. Kulağımda sevdiğim bir melodi ayaklarımı uzatmışım pencereye doğru off inanılmaz güzel her şey! Her gece bu anlar için şükredip uyuyorum. Dahası için çabalayacağımı kendime söyleyerek uyuyorum geceleri. Maaşımı aldığım gün kendimi ödüllendirip güzel bir gün yaşayacağım. Kiramı ödeyeceğim ya ahahahha. Of süper valla fatura mı ödeyeceksin sen burcuuuu… Ahahahha ayy hala eve ne alırsam alayım aşırı mutlu oluyorum. Kitaplarımı da yerleştirdim falan, eve zaten ilk girdiğim andan itibaren ısınmıştım, şimdi ise her şey mükemmelinde ötesinde benim için! Türkçe rap dinliyorum aralıksız hahahaha of sabah mod yükseltiyor cidden. Açıyorum son ses koyuyorum kahve suyunu. Kahvem olana kadar evde bir dans ediyorum. Sonra modum aşırı iş için yüksek oluyor. Valla mod yükseltmek için Türkçe rap birebir. Dans ede ede hazırlanıyorum. Yarın sabah yine oynayacağım hahahaah. Kızlarla salı günü bornovaya gideceğiz yolda da ruhum oynar artık doyasıya ahahahaha. Bir de kısa zamanda ehliyet almaya karar verdim. Yani yaz sonuna kadar bu planı hayata geçirmeyi düşünüyorum. Araba alma planım var çünkü. Biraz uğraştırcak beni ama hallederiz diyor babam. Neyse ya ben süremezsem Serhata şoförlük yaptırırım. Çareler tükenmez!!! Alacağım arabayı!

Öyle işte göründüğü üzere bazen kalabalıklarda kaybolsamda kendimi buluyorum her yerde ve her zaman. Gözlerimde artık buz parçaları yok. Gözyaşım gözümün kenarında durmuyor artık, ya da burnum sızlamıyor. Bu başarıdır benim için! Bu hayatın evet sen de buradasın deme şeklidir!!! Hayat sanırım ikimizde birbirimizi seviyoruz. Bu anları yaşamama yardımı dokunan her olaya teşekkür ediyorum!!

Asla vazgeçmemek budur işte! Asla vazgeçmemek mutluluk üstüne bahis yapmamaktır. Sevgiden yana gasp edilmemektir. Dönüşü olanları ya da gidişi olanları savunmamaktır asla vazgeçmemek. Asla vazgeçmemek kendine bir şans vermek, taşlaşmış kalbine en sevdiğin şarkıyı dinletmektir. Asla vazgeçmeyin ki hayatınızın bir şarkısı olsun!! Doyasıya dans edebileceğiniz bir şarkı!

Sevgilerimle.

Gözlerimin etrafındaki çizgiler, hayata tutunduğum günlerin en güzel hatıraları sanırım! Her zaman gülümse burcum!

Sonunda evimdeyim!

Öncelikle bir daha taşınır mıyım sanmam…. Bu evde 7855588 sene yaşarım. Devlet dairesi işi çok zormuş ya! Su açtır, elektrik açtır, doğalgaz açtır… Bayram sonrası ve araya 19 mayıs girdiği için randevulu çalışanlar mı dersin, sıra beklememe olayı mı dersin.. Devlet daireleri ömrümden 10 yıl çaldı. Ama ev sahibim sağ olsun tanıdıkları sayesinde bana çok yardım etti ve dün evime taşındım! Elektriğim var suyum var ama doğalgaz hala yok o da salı günü olacakmış sanırım. Bugün piknik tüpünde yumurta kırdık sabah ahaahhaha. Ya ama o kadar güzel ki her şey, piknik tüpü hiç sorun değil.

Dün akşam 6 da Gaziemirden Bucaya geldik. Sonra annemle temizlik yaptık. Bugün ev tertemiz ve ben aşırı memnunum bu durumdan. Şimdi evimin koltuğuna yayıldım ve oradan yazıyorum bu yazıyı. Pazartesi günüde işe gidip bilgisayarı mı alacağım. Mailler için vs gerekli olacak. İş konusu içime acayip siniyor. Salı günüde çalışmaya başlıyorum!

Dün su açılmış olabilir mi diye eve geldik bakmaya. Biz geldikten beş dakika sonra İnternet için geldiler. Onuda hallettik. Her şey olmayacak gibi gelmişti bir an ama sonra tüm olaylar teker teker, güzel güzel gerçekleşmeye başladı. İş yerimi de gördüm. Çok güzel ve aşırı memnunum. Evrakları da yetişirdim. Kalbim ağzımda attı sürekli, ya olmazsa ya ertelenirse ya su elektrik açılmazsa diye. Ama o kadar dilemenin istemenin sonucunda iyi dileklerin sonucunda şükürler olsun ki her şey yapıldı. Gerçekten ama gerçekten şu an hem mutlu hem de minnettarım. İyi enerji denilen bir gerçek var!!

Şimdi evimde yayılmış canım bloguma başardığım, hallettiğim şeyleri yazıyorum. Çektiğim onca zorluklu günler. İçimi yakıp kavuran sağlık problemleri vs falan derken kendi evimde birazdan demlediğim çayımı içeceğim! Aykut gelecek hafta içi. Ece de gelecek, işten sonra full onlarlayım. Aykut içinde çok dilek diledim ve bugün onunda işi yolunda gitti bugün onun içinde süper mutlu bir gün! Ay inanılmaz mutluyum ya ailem mutlu, arkadaşlarım mutlu, ben iyiyim daha ne olsun!

Şimdi çayımı yudumlayıp balkondan dışarıyı falan seyredeceğim. Tek sorun hafta sonu yasağının olması. Evde bir çok eksik var, malzemeler bakımından, o nedenle çıkıp alamıyorsun ama onuda yavaş yavaş halledeceğimi düşünüyorum. Zaten her şey birden olmaz yavaş yavaş olacak. Bir ay sonrada kardeşime kavuşacağım! Bugün görüntülü aradım paşada yanındaydı sesimi duyduğunda telefona bir koşuşu vardı… 🙁 inanılmazdı ya.

Sadece kesin ve net olarak şunu söyleyebilirim. İstemek çok önemli. İnanmak çok önemli. Elinden geleni yapmak ve iyiyi çağırmak çok önemli. Hayatımdaki onca negatifliğe ve negatif insana rağmen çok yol katettim. Öncelikle negatif kişileri uzaklaştırdım hayatımdan. Sonra negatif olmamak için çok uğraştım. Hep iyiyi dilemek için çabaladım. Her yazımın sonunda motivasyondan bahsettim. Kendi hayatınız için daima iyiyi dileyip, kötüyü çağırmamalısınız. Umarım çok ama çok mutlu olursunuz.

Bugün şöyle bir düşünüp geriye baktığım zaman içim hem hüzünlü hem mutlu oluyor. En önemlisi kendime iyi ki varsın diyorum. Umarım hayatta bir çok başarım olur. Bir hafta sonra son sınavlarım var onuda halledip bir bölüm daha okuyacağıma kesin karar verdim! Hangisi olur bilmiyorum ama okumak istediğim bir gerçek. Gelsin üçüncü üniversite, kafamız dağılsın… Hayatım için elimden gelenin en iyisini yapıp, hayatımda bana zarar verecek insanların olmaması için çok uğraşacağım. Bir de sanırım kimsenin kahrınıda çekemem artık. Bu kahır meselesi karşı cinsle alakalı… Sütten ağzı yanan yoğurdu bir daha yemesin lütfen.

Hepinize mutlu huzurlu ve en en en güzel hafta sonları diliyorum. En güzelleri sizinle olsun! Şimdi çayımı içip kitap okumaya karar verdim onu yapacağım. Hem cidden dinlenmeye de ihtiyacım var. Biraz dinlenip keyif yapmanın zamanı geldi!

Sevgilerimle.

Mahallemi turladım bugün!!!!! 🐼

İzmir

Öncelikle 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve spor bayramımız kutlu olsun!

Bugün İzmire tekrardan kavuştuğum ilk gün! Sabahın çok erken saatlerinde (5 buçuk gibi) yola çıktık ve Geliboludan hüzünlü bir şekilde ayrıldım. Açıkçası cidden hüzünlüyüm. Çünkü iki yıl boyunca kendime bir şeyler kattığım, kendimle barıştığım, kendimi yeni bir yola soktuğum ve kendimi iyi hissetmek için elimden geleni yaptığım bir yer oldu benim için. Çok şey öğrendim, çok yeni tecrübeler kazandım ve sonuç olarak kendimi çok sevmeyi öğrendim. Zor bir, iki yıldı benim için. Hüzünlü, stresli, bol dilekli ve hayalli, her şey için hayırlısını istediğim zamanlara eşlik etti Gelibolu. Şimdi geriye baktığımda onca uğraştığım şey için iyi ki diyorum. Bir çok insan tanıdım, birbirimizin hayatlarına dokunduk, bir sürü sağlık sorunu yaşadım ama şimdi hepsi geride kaldı ve yeni bir başlangıç filizlendi.

Bugün İzmirdeyim! Ev bulmakla uğraştık. Çok güzel bir daire kiraladık. Ev sahibim emniyet müdürü hahahaha. Neyse harika bir gündü. Ama çok yorucu ve sıcaktı. Gelibolunun serinliğinden sonra İzmir sıcağı tokat gibi çarptı suratıma ve trafik…… Allahım o trafik asla bitmeyecek sandım bir ara. Neyseki ev tutuldu. Yarın su, elektrik, doğalgaz açtırmam gerekiyor. Bir de ikametgah alıp sonrada hastaneye gideceğim ordan akciğer raporu falan almam gerekecek vs. Ama olay şu ki yorgun olsam bile aşırı derecede mutluyum. Yarın ki yolculuğuma kadim dostum Aykut eşlik edecek. Şimdi ise dairede elektrik ve su olmadığı için Gaziemire eski apartmanımıza geldik. Eski komşumuz, aile dostumuzdayız. Ben senelerce oturduğum apartmandan senelerce baktığım manzaraya bakıyorum. Gaziemir seni çok seviyorum! Hava çok ama çok sıcaktı fakat şu an bir serinlik söz konusu, gece rahat rahat uyuyacağımm. Annem ve babamında keyfi yerinde. Eski komşuları teker teker bizimkileri görmeye geldiler, sohbet muhabbet onlarada çok iyi geldi.

Ayy inanılmaz yorgunum. Ama şu huzur bambaşka. Uzun zamandır İzmirde yaşamak isteyip şimdi o hayalini yaşıyor olmak harika! Evim çok güzel 1+1, yeni bina. Yeni mobilyalar ve en önemlisi balkonu var!

Yarın tüm işleri halledip Aykutla gölge bir yerde sohbet falan ederiz herhalde. Bugün görüştük ama her yer kapalı. Uzun zamandır görüşmediğimiz için coşku ile karşıladık birbirimizi. Ama her yer kapalı olduğu için gölge bir yer bulup sohbet muhabbetin dibine vuramadık. Gölge yer okey, sohbet muhabbetin dibine vuramamak okey değil. Neyse ev işi hallolsun evde artık çay, kahve bir sürü imkanımız olacak! Daha Ece ile buluşacağız. Alkış kıyamet bir an olacak onunla kavuşmamız. Sonunda her şey güzel ve dostum dediğim insanlar yanımda! İnanılmaz keyifliyim. Yorgun ama keyifli. Yarında çok yorulacağım ama yarında tatlı telaşlı bir gün olacak benim için. İnterneti bağlatıp, sağlık ve ikametgahı da iş yerine teslim edersem, (öğle vakti) tadından yenmez! Bana evraklar için çok geç haber verdiler o nedenle baya bir sıkıştım. Bir de 19 Mayısa denk geldiğim için resmi kurumlara ulaşamamak baya yıpratıcı oldu ama yarın umarım her şey hallolacak. Umarım kısa zamanda tüm işlerimi hallederim. Umarım her şey çok kolay olur. Gerçekten yardıma, iyi enerjiye ihtiyacım var. Çok fazla stresleniyorum işler üst üste gelince ama halledicem umarım!

Neyse bu da İzmire ayak bastığım günün bir özeti. Evimin, işimin ve ailemin huzurunu içime çektiğim bir gün oldu. Umarım bundan sonrası da daha güzel olmaya devam eder. Eve alışmam yani Bucaya alışmam biraz zaman alacak ama git gel yapıp, bir cesaretle kendimi sokaklara atıp öğreneceğim. Umarım yarın da harika bir gün olur. Umarım yarın her şey kolay bir şekilde hallolur. Annemlerde İzmir’e taşınmayı düşünüyorlar. Serhatın sınavından sonra olay kesinlik kazanacak. Ama onlar gelmese bile kardeşim sanırım benimle kalacak! Bu sene İzmiri kazanırsa beraberiz. Kazanamasada beraberiz. Her haliyle birlikteyiz. O gelince her şey daha da okey olacak benim içinn. Kardeşimsiz yapamam bende böyle bir ablayım…..

Her günümüz daha güzel olsun ve YARIN ÇOK KOLAY VE SORUNSUZ BİR GÜN OLSUN!🌼

Yarın tekrardan durum güncellemesi yapacağım!

Sevgilerimle.

Yıllardır benim olan manzaram!

Yeni Hayat

Bir Orhan Pamuk romanı ismi olması da ayrı bir güzellik.

Sonunda oldu! İçimden onlarca, yüzlerce, binlerce geçirdiğim dileğim gerçekleşti! İzmir’e gidiyorum. Hem de tatile değil! Kendi evime, kendi hayatıma, kendi işime koşuyorum bu sefer! İş görüşmemden olumlu sonuç bugün geldi. Mutluluktan uçtum hatta uçarken bir kuş kadar hafif oldum. Gökyüzünde süzüldüm sanki. Bir iş, yeni bir hayat! Gözlerim dolu dolu oluyor yazarken.

Bunu o kadar bekledim ki. Önce sağlığımı yoluna sokayım istedim. Depresyon dönemleri yaşadım, kalbim kırık gecelerce hayallerime tutunmaya çalıştım. En yakınlarıma tutundum. Depresif dönem iliklerime kadar işlerken hep daha çok dibi görmeye başladım. Üst üste gelen kırıcı olaylar, kötülükler, nefes alamamak, anksiyete krizleri, yataktan asla çıkmak istememek derken hep hayallerimi gördüm tavanın pürüzsüz bir sayfa gibi gözüken haline baktğımda. Hep onlara tutundum. En çok sağlığım yoluna girsin istedim. Buraya yazdım hepsini, epilepsi atakları, astım atakları, ülser tedavisi, depresyon atakları bir türlü neden kurtulursam kurtulayım başkası geldi hep. Sonra hayat enerjisinin ne kadar güçlü olduğunu fark ettim. Dilemenin naifliğini hissettim. Kırıldıysam olsun bunda da bir hayır vardır dedim. Kendi kendime hep iyiyi düşündüm. Kimseyi kırmamaya çalıştım. Üzüldüğüm anlarda kendimi kendim toparladım. Aile kavramının o eşsiz sevgisini her zaman bir dağ gibi hissettim. Böyle bir ailem olduğu için aşırı şanslı olduğumu her zaman durmadan haykırırım. Benim en büyük şansım daima ailem oldu çünkü.

Şimdi yeni hayat kapımı çaldı. Ailemden uzak olacağım. Tek başıma bir yolculuğa çıkıyorum evet ama yakın dostlarımın hayatımda olacağı bir yolculuğa. Hemen haber verdim onlara. O kadar sevindik ki sanırım başımıza gelen en güzel şeylerden biri oldu bu haber. İşimin olması, kendi hayatımın olması derken en büyük dileğim belanın benden uzak durması. Hayatıma yeni insanları sokacağımı sanmıyorum. Yani yakınım olabilecek insanlar olmayacak. Kendi konforumda kalıp tanıdığım insanlara çok güvenmemem gerektiğini öğretti bana hayat. Başıma ne geldiyse sonradan tanıdıklarım yüzünden geldi. O nedenle güven konusu daima yanımda bir kurtarıcı olarak kalacak. İnsanın arkadaşı elbette olur, iş arkadaşı falan filan ama evet güvendim diyebileceğimi sanmıyorum. Bundan sonrası için en büyük dileğim huzur. Huzur yanımda oldukça iş hayatım daima yolunda olacak biliyorum. Çünkü çalışmaya bayılıyorum. İnsan ilişkilerimin iyi olacağını biliyorum. Deli gibi seviyorum bir işimin olmasını ki bu iş de içime çok sinen bir iş.

İşin zor kısmı annemden, babamdan, kardeşimden ve paşadan uzak kalmak olacak. Onlarda sık sık gelir diye düşünüyorum ama 2 senedir beraber yaşadığımız için bu durum bana koyacak biliyorum. Çünkü cidden ailem ile geçirdiğim her anı çok seviyorum. Babam ise İzmir’e biz de belki taşınırız diyor. Ben babamı tanıyorsam kesin gelirler İzmir’e. Çünkü biz babamla bambaşkayız. Ne o yapabilir beni görmeden ne de ben yapabilirim onu görmeden. İllaki taşınacaklar biliyorum!

Evet yeni hayat bana kocaman bir sevinçle geldin. YENİ HAYAT BANA DAİMA HUZURLA GEL, BANA DAİMA MUTLULUK VER, HER ZAMAN SAĞLIKLA GEL LÜTFEN!

Bu evreden sonra dikkat etmem gereken en büyük şey sağlığım. Sağlığım yerinde olmazsa bir sürü bela da peşimden gelecek demektir. O nedenle sağlam bir uyku ve yemek düzeni oluşturup daima sağlıklı olmaya özen göstereceğim! En önemlisi her şeyin üstesinden gelmeyi doyasıya yaşamak için elimden gelenin en iyisini yapacağım!

Dün bir veda günüydü benim için. Kalbimin kırık olduğu bir sabaha uyandım. Bazen olmuyorsa olmuyordur. Bazen olamıyorsa istesen bile yansıyordur hayatına. Duygularını zirvede yaşayan biri oldum hep. Bugün bu haberi ne kadar almış olsam da bir tarafım buruk kaldı itiraf ediyorum. Ama güneşi uğurladım dün gece ve şimdi yeni bir hayatın anahtarını elimde tutuyorum. Sadece bu olayda en hayırlısını diliyorum. Kalbine dokunduysam eğer en hayırlısı olsun isterim çünkü.

Evet beni okuyan değerli insanlar. Sanırım yaklaşık bir yıldır buradayım ve pozitif güç ile dilekler ile dualar ile yaptığım betimlemeler ile size uzun zamandır karşıma çıkan en iyi haberi sonunda veriyorum. Daima isteyin, dileyin ve hep betimleyin! Daima gözünüzün önünde olsun hayalleriniz. Elinizden gelenin en iyisini yapın. İnanıyorum ki hayatımız bize sürprizlerle gelecek ve umarım hayal ettiğiniz her şeye en yakın sürede kavuşursunuz. Bunu tüm kalbimle diliyorum!

Sevgilerimle. 🌼

Güneşi uğurladım

Gün boyu enerjik olmaya çalıştım. Hayat dolu olmaya özen gösterdim. İki gündür böbreğim feci şekilde ağrıyor ama yakınmamaya özen gösteriyorum. Böbrek ağrısı da çok fenaymış. Midem de bulanıyor. Sanırım üşüttüm. Yarın randevum var ona gideceğim. Umarım sadece üşütmüşümdür yoksa başka bir durum olsun cidden istemiyorum. Neyse sıcak su torbam yanımda ve her şey yolunda!

Hayatıma uzaktan bakıldığında sessiz sakin gibi duruyor olabilir ama beynimde kıyametler kopuyor bazen. Çabaladığım bir şeyler oluyor mesela ve sonrasında bir çaba görememek can sıkıcı olabiliyor. Elinizin bomboş kalması sinirinize dokunabiliyor. Tüm hayat enerjim ile tüm sevgim ile uğraştığım yollardan sonra güneşi tek başıma uğurlayacağım sanırım. Bu konunun beklediğim haberlerle ilgisi yok bu durum içsel bir durum. Güneşi uğurladığım da bana geceyi sunacak. Sanırım en kesin sonuç karanlığa teslim olmak olacak. Hayat enerjiniz bir yerden sonra emiliyorsa geceye teslim olmalısınız. Gecenin karanlığı, o deli haykırışlarınızı bastıran siyahlığı, en güzel son olabiliyor böyle durumlar için.

Kendimi sakinliğe bırakıp sessizliğin güzelliğine aşık olmaya karar verdim bugün. Aşk konusunda yorumlarımı söylemiştim. İnanmıyorum varlığına. Kimse o ütopik anlatımlı aşk olayının varlığını kesin kılamıyor gözümde. Ya ben yanlış insan kurbanıyım ya da kedilerimle huzurlu bir ev çizilmiş ruhuma. İkisi de olabilir bence. Kahvemi yaptım uğurlamayı sindiriyorum içimde.

Yeni bir güne uyandığımda uğurlamanın rahatlığına kavusacağım. Bir günün ardından yeni bir güne uyanmanın enerjisini yakalayacağım. Bazen gerçekten bitmek gerekiyor ya da bitirmek. Bir nokta da tıkanıyorsan sürekli ve çözüm yolu bulunmuyorsa güneşi batırman gerekiyor. Aç ordan bana bir büyük…. Çok dertli yazdım.

Sona yakalanan bünyemi yarın mutfakta tatlı yaparak besleyeceğim. Bazen gitmek kendinle kalmak demektir. Konuştu filozof burcu. Ama doğru konuştum bence.

Kendime söylemek istediğim şu:

Sen ne kadar istesen de bazen güneşi batırman gerekir. Bazen geceye kendini bırakıp sabahın varlığını hissetmen gerekir. Bazen kendin olman ve mutlu olman için vedalar gereklidir. Sen, sen olmaktan çıkıyorsan, bir tane bile umut göremiyorsan, sadece karanlığa bakıyorsa yüzün, yüzünü aydınlığa çevirmen gerekir. Bir bakmışsın güneş almayan tarafların sızlamış sonra.

Güneşi her zaman yakala!

Sevgilerimle.

Karanlığı aydınlatan bazı anlar

Acayip şeyler oluyor. Ya da ben hayat için adım atmaya başladığımdan ötürü bana ilginç geliyor çoğu şey. Bir süredir bu hayat denilen oyun parkurunda dinleniyorum. Sağlığımı toparladığım için bazı adımlar atmaya başladım. Hatta güzel bir haber vereceğim ama şu an vakti zamanı var. Neyse ne diyordum, evet sürekli beklemek ile meşguldüm. Tabi beklerken kendim için bir çok şey yapma şansım oldu. Kendimde keşfettiğim bir çok şey oldu. Zihnimin ötesindeki olaylarla barışma şansım oldu. Sağlığımı eskisinden daha iyi bir noktaya getirme şansım oldu. O nedenle bu bekleyiş bir durmak değildi. Asla durmadım sürekli kendim için uğraştım. Ama şimdi daha fazlasını yapma zamanım geldiği için eski burcudan da daha öte daha level atlamış burcunun hayatın ta kendisine dokunma zamanıdır!!

Hayatta bir çok şey oluyor ve ben bir yerinden hayatı yakalamaya çalışıyorum. Mayıs ayı bana huzurlu geldi, güzel geldi, şansla birlikte geldi. Bu beklediğim süre boyunca kendim için her zaman en hayırlısını diledim. Çoğu insanın yaptığı gibi. Kırıldığım bir çok konu oldu. Yara aldığım bir çok olaya tanıklık ettim. Ama şunu biliyorum ki kabuk bağlayan hiç bir yarayı kaşımamak lazım. İyileşene kadar ellemedim ben de. Aklıma getirememeye çalıştım. Herkesin kendi insanlığı ve kendi karakteri deyip arkamı dönmeyi öğrendim. Eskiden olsa yatağıma yatar hüngür hüngür ağlardım. Ama sanırım güçlendim. Mental açıdan kendimi gerçekten kuvvetli hissediyorum. Bu da hayata geri dönmemi sağladı.

Yaptığım şeyleri şu an buraya aktarmayacağım ama pozitif güce inandığım için yazmak istedim. Gerçekten güzel bir geri dönüş planı yapıyorum. Şu an yazarken bir yandan da olmuş halini düşünüyorum. İçimde güneş açıyor, çiçekler hafif hafif sallanıyor resmen. Hayat bana sanırım artık oynama zamanı diyor. İçim ısınıyor.

Bir çok konuda başka insanları düşündüğüm için çok ama çok fazla yara aldım. Şimdi ise tek düşündüğüm, kendim için ne yapabilirim sorusunun cevabı. Bir çok cevabı var ve ben bir yerden başladım. Her şeyin bambaşka olmasına çok az bir zaman kaldı, bunu hissediyorum. Aylarca pozitif güç ile uğraştım. Yazdım, çizdim, hayal ettim. Ama şimdi onların hepsini gerçekleştirme zamanı. Bunu, bu gücü kendimde görüyorum! Sizde benim gibi kendinizde bir şeylere başlayacak gücü görüyorsanız asla bekleyemeyin. Yapın! Dileyin, isteyin ve sonra olması için koşun istediğiniz şeylere. O kadar çok olmasını istediğim bir şey var ki olunca buraya kocaman harflerle yazacağım. Mutluluğumu burada yaşayacağım. Sonra gelsin motivasyon yazıları! Olmasa da o beklediğim şey, ikamesini yan tarafında tutuyorum.

Bu gece dileklerimi tavanda düşünerek, onları yaşayarak uyuyacağım. Siz de bol bol dileyin benim gibi. Benim çoğu küçük çaplı ya da bana göre kocaman çaplı bir çok hayalim gerçek oldu. Zamanı hemen olmasa da çoğunun gerçekleştiğini gördü bu gözlerim. Demek ki oluyor dedim her defasında, o yüzden vazgeçmiyoruz. ASLA VAZGEÇMİYORUZ.

Bu kadar dilediğin arasında bir tek aşka yer vermedim. Çünkü kendisine olan inancım kalmadı. Sanırım 10 kedim ve ben yaşayarak geçinip gideceğiz. Gerçekten ne bir insanla yaşamaya sabrım ne de birini tanımak için heyecanım var. Sıfır. Aşka karşı hiç bir dileğim yok. Kendisinden nefrette etmiyorum, sadece istemiyorum. Birini tanımak, onunla mutlu olmak falan aşırı uzak geliyor. Kimseyle mutlu olacağımı düşünmüyorum. Emeği geçen herkese de teşekkür ederim. Bu evreye gelmek kolay olmadı sonuçta. Ama bu evrede olduğum için baya mutluyum. Dileklerim hep başka yönde, o nedenle kimseyi mutlu edeceğimi sanmıyorum. Ailem, dostlarım, paşa ve kedilerim ile balkonda kahkaha atsam yeter bana. Aşk falan filan yalan dolan. Öldü benim için, gömdüm çoktan.

Şimdi hayal etme zamanı geldi o nedenle yatağa yatıp nefesimi kontrol altına alıp, önce tavanda canlandırarak, sonra gözlerimi kapatıp hayallerimi yaşayarak uyuyacağım. Umarım çok güzel haberler aktarırım buraya!

Her şey gönlümüzce olsun. Olmasını istediğimiz her şey yanımızda bulsun kendini! Dileyin ve isteyin!

Sevgilerimle.

Yıkılmadım ama ayakta da değilim

Her şeyin, her günün aynı olduğu bir evredeyim. Acımasız zaman sürekli aynı şekilde işliyor ben gözümü açar açmaz. Parlak günler, ışıl ışıl günler, güzel günler hepsi bir bir kapattı kapıları ve dışarıda bıraktılar beni. İşin kötü yanı kapıyı “mellon” diye de açamıyorum. İşin bir diğer kötü yanı zaten kapı açılsa da balrog beni elbet bulacak gibi hissediyorum. Anlık ruhum kararmış durumda.

Zaman sürekli aynı şekilde işliyor ve ben ömrümün boşa giden zamanına gözlerimi kısarak bakıyorum. Net görebilmek için bunu yapmam gerekiyor. Keşke ayık kafayla yaşamasam şu bazı bazı olan günleri. Açsam bir şarap doldursam kadehe ve gün doğumuna karşı diksem gözlerimi ve ona “bak burdayım hala” desem, yarım bir gülümseme ile. Sanırım hayatı dalga konusuna çevirmek için bir şişe şarap ve gün doğumuna ihtiyacım var. İşin kötü yanı ise ne bir şişe şarabım ne de güneşi doğuracak bir uyku düzenim var şu an.

Uyku ile ilişkimiz benim artık erkenden uyuyup erkenden uyanmama doğru evrildi. Şu an bir memur olsam mesai saati direkt masam da olabilecek kadar dinç uyanıyorum. Ama bu karantina döneminde buna ihtiyacım var mıydı? İşte orası gerçekten saçmalık. Bir şekilde zamanı geçirmeye çalışıyorum. Defterime doldurdum yine içimi. İçim defterin kapalı kapağı altında nedenleri ve sonuçları saklıyor. Önceden de bir blogum vardı. Her gün başıma gelen olayların nedenlerini ve sonuçlarını yazardım. Ben zaten kendimi bildim bileli yazarım. Bazen dile getiremediklerim olur onlarıda sayfalara kazırım.

Hayatım öyle ya da böyle ilerliyor işte. Bugün biraz duygusal tarafımdayım. Yatağın duygu yüklü tarafından kalktım galiba. İşin ilginç yanı bir sitemim yok sadece kendime kızıyorum. Kendime kızıyorum çünkü kendimi yoruyorum. Çok düşünüyorum her günü, her saati. Her saatime şöyle olsaydı şu an nasıl olurdu diye bakıyorum. Hayallerim beni esir aldı ben de elinde oyuncak oldum sanırım.

Kendimi bildim bileli deliler gibi hayal kuruyorum. En güzel yanı çoğu hayalimi yaşadım. Şahit oldum teker teker beni bulmalarına. Şimdi yine bir dolu hayalim var. Elbet beni bulacaklarını biliyorum, ama zamanı belirsiz. Ama bulacaklarından her zaman ve her daim emin olabiliyorum. Sadece yorgunum biraz. Sadece bazen çok hüzünlüyüm. Hatta şu an bahar alerjisi yüzünden ağlamaklıyım. Tabi işin şakası bu. Oturup ağlama kıvamına gelmedim daha. Şey yapıyormuşum “hayat! bu ne biçim hayat! dalga mı geçiyorsun ya” falan diyip Bihter Ziyagil yatışı yapıyormuşum yere. E bi de bayıl burcu tam olsun…..

Neyse ne diyordum. Göründüğü üzere yıkılmadım ama ayakta da değilim. Yani bu tam kapanma beni biraz boğdu orası çok net. Bir de güzel şeylere yakın olduğum için de stresliyim çok. Hayır her güzel şey bu kadar nazlı olmak zorunda mı ya? Bir kere de altın tepsi de önüme gelseler. Çok mu şey istiyorum. Evet tamam tamam biliyorum…

Neyse bir şekilde bu tam kapanmayı atlatacağım. Kitap okuyarak, yazarak, filmlerin dibini sıyırarak, ders konularına bakarak, spor yaparak falan filan. Akıl sağlığım biraz hasar alacak ama şu an iyiyim hala. İyi miyim acaba haahahah, neyse burası tartışılır. Neyse toparlanma konusunda harikayımdır. Halledeceksin burcu halledeceksinnn. En iyisi şimdi bir kahve yapıp balkonda sessizliği dinlemek. Bir de bir motivasyon videosu izledim bugün. Evet cidden ruh sağlığım için yaptım bunu. Abla diyor ki gözlerini kapa ve güzel şeyleri dile. İste onları. Sonra olmuş gibi yap ve sevin. Kendine güzelliklerin sana ait olduğunu söyle. 15 dakika boyunca yap bunu diyor. Pozitif gücü kendine çek diyor. Hazırım de ve olmuşcasına sevin. Gülmeyin cidden tiktok videosu çekeceğim yoksa. O kadar sıkıldım yani….. Nerde benim doğal taşlarım, çakraları açma vaktiiii!

Evet şimdi olmuşa ve ölmüşe çare olmadığını hatırlatıp, madem tam kapandık kahvenin içinde yüzelim diyor ve mutfağa koşuyorum. Umarım tam kapanma sonrası süper güzellikler bizi kucaklar. Onlar beni kucaklamazsa ben koşup kucaklayacağım. Her şeyi karşı taraftan beklemem asla!!

Güzel bir yaz bizimle olsunnn. Yeni haftamız da bize mükemmel ötesi şeyler yaşatsınn!

Sevgilerimle!

Devam etmek

Yarım kala kala devam etmek. Ya da yarım kaldığını anladığın an devam etmek. Sanırım ikisinide çok yaptık bu hayatta. Şu an devam ediyorum evet ama yarım kaldığımı anladığım için devam ediyorum. Bazen en yakınınızdaki insan bile sizi tamamlayamıyor. Çok uğraştım bazı şeyleri düzeltmek, anlatmak, eyleme dönüştürmek için. Ama olmayınca olmuyor. Aslında çok da fazla şey beklemedim hiç bir zaman. Ama demek ki fazla gelebiliyormuş istediğim şeyler. Para da pul da asla gözüm olmadı. Huzur, ilgi, sevgi, sağlık derdinde oldum hep. Ama sanırım olmayınca da olmuyor. Belki ben hatalıyımdır. Belki ben suçluyumdur ama devam edemiyorum bu duruma. Kendini çok yorgun hissettiğin bir anı hatırla. Parmağını kıpırdatacak halin bile yok. İçin de yaşlanmış, 60 a dayanmış. Aynen öyleyim şu an. Sanki hayata tutunan dallarım teker teker kırılmış gibi. Olmayınca olmuyor işte. Yapamadık şu ilişki denilen şeyi. Yine kendim için ayakta durmaya gayret gösterdiğim bir dönemdeyim. Bu Aralık bana hiç iyi gelmedi. İşin kötü yanı sağlığım iyice boka sardı. Uzun zamandır şeker rahatsızlığı çekmiyordum ama şu an o da oynuyor benimle. Sanırım stres, üzüntü, çabalayınca yarım kalmak bana yaramıyor. Ama hepsi hayatın ta kendisinde var. Kendi elimden sımsıkı tutup kalkacağım. Bunu umut ediyorum. Ama bu zamana düşüşlerimde, yalnız hissetmelerim de yanımda olsaydı. Beni anlamayışlara kırgınım. Bu hale geldikten sonra da kimseyi yanımda kendi cehennemime sürükleyemem. Çok kızgınım. Ama kimseyi bu durumda yanımda hastalığa boğamam. Bunu kimse kimseye yapmamalı Sanırım ben tek başıma daha güçlüyüm. Çünkü zarar görmüyorum. Psikolojik olarak çok yoruldum. Anlaşılamamak çok yordu beni. Ama biliyorum güçlüce ayağa kalkacağım. Şu an tek istediğim sağlığımın geri gelmesi ve ataklarımın azalması. Daha yaralarım yeni iyileşti ama bugün yine kafamı vurmuşum yere. Bu sefer acile falan gitmek istemedim. Daraltıyor beni hastane havası. Bir de korona var korkuyorum korona olacağım diye. Evde tüm gün yattım dinlendim. Hatta iki gündür instagrama bakmıyorum biraz önce girip iki dakika baktım çok da bir şey kaybetmemişim. Herkes sahte olmaya devam ediyor. Oysaki ben acımı da mutluluğumu da paylaşmaktan korkmuyorum. Çünkü hayatın ta kendisi bu. Temiz hava almak istediğim an da balkonun varlığı için şükrettim bugün. İyi ki balkon denilen şey var. Bana o kadar iyi geliyor ki. Kendimi yenilenmiş hissediyorum. Nefes alırken hayallerimi düşünüyorum verirken kötülükleri uzaklaştırıyorum. 5 gün sonra Kpss açıklanacak umarım atanma şansım olur. Bana çok iyi geleceğini hissediyorum. Sağlığıma da çalışmak iyi gelecektir. Otura otura paslandım. Hücrelerim kendini 60 yaşında hissediyor. Zaten negatif ne varsa aklımda gömdüm bugün hepsini. Yeni umutlara göz diktim. Umarım hepsi çok yakındır bana. Biliyorum, hala biliyorum güzel işler başaracağımı. Kendim için devam ettiğim bu yolda insanlık için çok büyük olmayan ama kendim için imkansıza yakın şeyler başaracağım. Bir kez geliyoruz bu dünyaya! Yeter ki sağlığım tekrardan geri gelsin. En azından şu ataklar azalsın. Sabrediyorum. Her gün kas ağrıları ile uyansam da şükrediyorum. Gerçekten en büyük dileğim hastalığı olan herkesin tez zamanda şifa bulması. Bunu canı gönülden diliyorum. Biliyorum hepimiz iyileşip, gücümüzü kuvvetimizi kazanıp koskocaman işler başaracağız. Korksak da düşsek de kalkacağız. Başka yolu yok!

Evet asla vazgeçme durumuna bağlayıp yine motivasyon kokan bir konuya bağladım yazıyı. İyilik hep dibimizde olsun. Gücümüz kuvvetimiz tüm dünyayı yeşertsin! Yapacağız biliyorum. İyi ki varız!

Güzel sabahlara uyanalım!