Ne istediğimi daha iyi biliyorum

Kafamı toparlamaya çalışıyorum. Çok üzgünüm ülkemin durumu içimi yakıyor. Yangınlar, ölen canlılar, kaybettiğimiz insanlar, evini kaybeden insanların acısı… Hepsi bir dağ oldu içimde derken Azranın katledilişi… İnsan mahvoluyor. Ne diyeceğimi ne yapacağımı bilemiyorum. Çok şey yapılır aslında ama buna izin verilmediğini gözlerimizle net bir şekilde görür olduk. Tek istediğim yangınların ve kadın cinayetlerinin artık son bulması. Bu ülkede rahat bir nefes alan kafası rahat bir genç olmak istiyorum. Ekonomisi güzel, geçim sıkıntısı olmayan bir ülkeye uyanalım istiyorum.

İki gündür kendi hayatımıda biraz düşünür oldum. İki gün önce yeni bir ilaca başlayıp epilepsi ilacının dozunu sabah iki akşam iki olarak değiştirdik. Şimdi sabah iki doz almaya başladım. Bir de yeni bir ilaç kullanıyorum. Kafam daha çok toparlandı. Bir kaç gün önce sevginin bana iyi geleceğini yazmıştım da şunu eklemeyi unutmuşum. Ben hazır değilim. Evet sevgi hayatımda bir boşluk olabilir. Sevilmek bana iyi gelebilir belki ama ben hazır değilim. Çok buhranlı bir ilişkiden çıktım. O nedenle kendimi birini sevmeye zaten hazır görmüyorum. Gerçekten sevebileceğim bir durumda değilim. Bunu eklemeyi unutmuşum. Hazır hissetmiyorum. Sanırım sevgiye, sevgililiğe insanın hazır olması lazım. O nedenle sevgili olma, sevilme defterini uzun bir süre kapatıyorum. Çünkü bir kere bu hatayı yaptım. Sevmek için kendimi zorladım ve hayatım cehenneme döndü. O nedenle bu tarz konulara insanın kalbinin ve beyninin hazır olması lazım. Aşık olursun o ayrı. Çat diye biri çıkar karşına ve ayaklarını yerden keser. Öyle bir durumda bana denk gelmedi. Gelirse amenna. Ama şu an için bir ilişkiye kendimi hazır hissetmiyorum. Bu şu değil. Sevgilisizlik harika bir şey demeyi savunmak değil. Sevgilinin olması, sevgiyi hissetmek kötü şeyler değil. Ama bir insan sizi severken sizinde onu tüm kalbinizle sevmeniz lazım. Yoksa o iletişim orta yerinden kopuverir.

Kafam daha net olmaya başladı. Hatta ayaklarım yere daha sağlam basıyor. Kendimi daha iyi hissediyorum. Hatta ne istediğimi bilmek özgüven kattı benliğime. Balkondayım hava sıcak ama hafif bir esinti var ve bir nebze huzurla yazımu yazıyorum. İşimi teslim ettim ve çok beğenildi. Bununda huzurunu yaşıyorum. Bana huzursuzluk katan tek şey kitabıma devam edememek. Bir kopukluk söz konusu. Yazmak için yeterli gücü bir türlü kendimde bulamıyorum. Ama toparlayacağım. Sanırım biraz, bir ara bir boş vermişlik sardı dört bir yanımı ama şu an daha iyiyim. Yazmak için gücü de kendimde bulacağımdan bir kuşkum yok.

İlaçların kafamı toparlamamda etkisi oldu mu bilmiyorum ama kendimi daha huzurlu ve daha rahat, daha özgüvenli hissediyorum. Epilepsi ilacının en güzel yanlarından biri sizi gerçekten ciddi anlamda rahatlatması. Yeni ilacım ise uyku ilacını kestik onun yerine gelen ilaç. Uykumla ilgili sorunum kalmadı şu anlık. Yeni ilaç da bir nebze uyku ile alakalı ama daha çok beni rahatlatması ve sakinleştirmesi için verilen bir ilaç. Gerçi çok da sıkıntılı sayılmam ama bazen kendimi susturamıyorum. Kafamın içi onu yap, buna koştur tarzında sürekli beni yoruyor. Bir işi yaparken bile mükemmel düşünmekten yorgun düşüyorum ve bu sadece işle ilgili değil her şey ile ilgili o nedenle ilk kullandığım andan itibaren kendimi daha free hissetmeye başladım. Bu güzel bir şey.

Onun haricinde alkole ara vermiş bulunmaktayım. Zaten haftada bir tüketiyordum ama biraz fazla kaçırıyordum. Şimdi ilaçlarla içilmemesi gerekiyormuş. Doktorumun kesin emri. O nedenle bir süre kendisiyle vedalaştım. Tek özleyeceğim şey bana dünyayı güzel kılması. Cidden güzel hissediyordum hayatı. Epilepsi ilaçları ile aldığımda normal bir insanın etkilendiğinden daha çok etkiliyor alkol beni. Ama hiç şikayetci değilim bir nebze olsun hayat çok güzel yaaa demek huzurlu bir anı silsilesi benim için.

Eceyi Çanakkaleye davet ettim. Kursa gidiyor ama izin alabilirse yanıma gelecek!! Ona Çanakkale turu yaptıracağım. Buraya bayılacağından eminim. İkimize süper bir değişiklik olur gelse. İnanılmaz eğleniriz. Umarım gelebilir yarın haber verecek. Gelirse Ağustos ayının en güzel haberini almış olacağım. Bir de Meltem var onu da davet etmeyi düşünüyorum. Eceden gelen haberle hareket edeceğim. Ece gelemezse Meltemi daha erken çağırırım. İkisinden biri gelirse inanılmaz olacak. Meltem bir de Cundaya gidelim diyor. Bakalım Eylül ya da Ekim gibi dedi. Ayarlarsak bir butik otelde sabahlara kadar sohbet etmek en nadide planımız. Tabi ben erkenden çat diyr uyumazsam ahahha emekliler gibi sızıyormuşum…. Benden beklenecek hareket.

Kendimi gerçekten daha güçlü ve daha iyi hissediyorum. İnsanın kendini güçlü hissetmesi süper bir gurur. Ya zaten hissetmemem için bir neden yoktu ama yıpranmıştım. Şimdi ölü bütün ruhumu silkeledim üzerimden. Gelsin harika günler ben hazırımmm. Zor olanlar da gelsin ben hepsini harika yaparım. ÖYLE BİR GÜÇ İŞTE!

Umarım hepimizi güzel bir gelecek bekliyordur ve yangınlar artık son bulur. Çok fazla dileğim var hepsini içimden geçirerek sadece şunu demek istiyorum Türkiye umarım daha yaşanılası, kadın, çocuk ve hayvanların mutlu olduğu, ekonominin düzeldiği, insanların intihara meyilli olmadığı bir yer haline gelir!

Hepinize kocaman bir iyi geceler diliyorum umarım süper haberler alacağımız günlere uyanırız!

Sevgilerimle!

LORD OF THE RİNGS 2022 EYLÜL DE BİZİMLE!!!!!!

Devam

Dune serisinin ikinci kitabı Dune Mesihi’ne başladım bugün, kalın bir kitap ama bitireceğim. Sabahtan beri bir elimde kitap diğer elimde kahve oturuyorum ve geziniyorum evin içinde deliler gibi. Hava çok güzel biraz serin. Serin havayı bu kadar seveceğim aklıma gelmezdi. Ama sıcakla ilgili çok kötü anılarım oldu bu sene, o nedenle en iyisi serin ortamın tadını çıkarmak.

Alerjim bugün azalmış durumda. Hala ne alerji yaptı bilmiyorum ama burnumu koparasım geliyordu. Sürekli hapşırcakmış hissi beni deli etti. Neyseki bugün ona da elveda demiş sayılırım. Bugün asla silemeyeceğim fotoğraflara baktım uzun uzun. Asla ama asla silmeye kıyamayacağım, yüzümün gerçekten inanılmaz güldüğü harika zamanlar hepsi. Çok hoşuma gitti hepsine teker teker bakmak, biraz da duygulandım. Doğruyu söyleyeyim baya duygulandım. Sahici mutluluk, sahici gülümseyişler, İzmir’in bana güzellik ışınları kattığı o güzel fotoğraflar serisi. Hep saklayacağım güzel anılarım. Hepsi için evrene kocaman teşekkürlerimi sunuyorum.

Kitabın yarısından çoğunu geçtim. Gece de pek düzgün uyuyamadığım için kitap okuyup zamanı değerlendiririm diye düşünüyorum. Bu arada ben gerçekten galiba huzursuz bacak sendromu oldum. İnanılmaz derecede gece bacaklarım yüzünden rahatsız oluyorum. Buna etki edecek ilacı da bıraktım ama bilmiyorum yarın doktoruma yazacağım bu durumu. Fena şekilde çıldırıyorum. Gece evin içinde geziniyorum. Bacağımın arasına yastık koyarak uyumaya çalıştım ama o da fayda etmedi. Fena sinirlerimi bozuyor. Neyse bu tecrübeyi de yaşamış oldum. Bunu da atlatacağımdan eminim. Çıt kırıldım prenses burcu….

Şu an paşa yine uyumak üzere bacağıma geldi. Huy edinmiş ben yatarsam üzerimde yatıyor. Oturursam bacağımda uyuyor. Isırmak istiyorum ama aşırı küçük. Aslında kedide sahiplenmek çok istiyorum ama şanslı ile paşa hiç anlaşamamıştı. Ama şanslı bebeğim dünyanın en narin kedisiydi. Bak hatırlayıp duygulandım. Güzel ol hep şanslı pıtırcığım.

Günün geri kalanında da pek bir planım yok. Çok yoğun bir tempodan çıkınca bu kadar sessizlik pek hoşuma gitmiyor. Ama tatil yapıyorum diye düşünüyorum. İş konusunda daima şanslı oldum. Hep önüme fırsatlar çıktı. Şimdi yine iki fırsat var karşımda. Ama tamamen iyileşmeden bir temponun içine girmek istemiyorum. Epilepsi çok kötü bir dönüş yaptı o nedenle onu kızdırmak gibi bir niyetim yok. Zaten yorgun da hissediyorum. İnanılmaz bir eklem ağrım var. Hepsi yoğun tempo ve aşırı çok aşırı sıcaktan oldu sanırım. O nedenle sağlığımı toparlamadan bir işe başlamak o işi çöpe atmak olacak. Para sıkıntısı da yaşamıyorum o nedenle önceliğim sağlığım. Sağlık olduktan sonra bu muhasebe bilgisiyle şirket yönetirsin burcu…….

Her şey güzel aslında sadece boşluklar var. Jengadaki gibi. Yıkılsam yıkılacağım, ayakta zor duruyorum gibi. Ama ayaktayımda. İşte siz anladınız. O boşluklara müdahale mi etmem lazım. Yıkılıp tekrardan mı başlamalıyım bende anlamıyorum hiç. Ama hayat şu an gerçekten güzel. Sadece benim duygularım hissiz, bakışlarım hissiz ve donuk. Buna da çareyi elbet zaman içerisinde bulacağım. Burcu sen yaparsın kızım! Yapacağından eminim!

Sakin ve güzel bir hafta sonu oluyor. Umarım sizin içinde süper bir hafta sonu oluyordur. Yazdıkça güzelleştiğim bir yazı oldu. Kendimi daha iyi hissediyorum. Şimdi kitabıma dönüyorum. Hepiniz kendinize süper iyi bakınnnn.

Sevgilerimle.

Aydınlık yarınlar

Bugün kendim için sonunda bir kitabı bitirdim. Yunan ve roma mitolojisini okudum. Mitolojiye kendimi bırakmak iyi geldi. Okumak isterseniz Otto Seemann’nın yazdığı bir kitap kendisi. Güzel duru bir anlatımı var ben sevdim. Onun haricinde bol bol kahve içtim. Sadece bir şeye alerjim var sanırım ama onu bulamadım. Dün denize gittiğimden beri burnum kaşınıyor. Sürekli hapşırıyorum. Onun haricinde dinlendiğim okuduğum bir gündü. Havalar biraz serinledi. Cehennem sıcağına yakın bir sıcaklığa maruz kaldım bu sene, o nedenle serin hava beni biraz mutlu ediyor.

Kaybolma ile savaşım hala devam ediyor. Çok fazla üzerine düşünemiyorum ama yaşıyorum diyelim. Gün sonunda en azından kendimi yorgun hissettiğim an kayboluşun ne kadar keskin olduğunu fark ediyorum. Ama bu sorunu da aşacağım. Ne dertler geldi ve gitti. Her şeyin zaman ile birlikte silindiğine şahit olduğum için çok fazla karamsarlığa bırakmamaya çalışıyorum kendimi.

Neden böyle kaybolduğumun bir kaç nedeni var aslında ama, ne üzerine düşünmek istiyorum ne de kendimi üzmek. Düşünürsem üzüleceğim. O nedenle hiç konusunu açmamak daha faydalı benim için. Çiçeklere su vermek, kitap okumak, sahil kenarında yürüyüş yapmak kumlara oturup scorpions dinlemek… İşte bunların hepsi bana çok iyi geldi. En azından kanayan yarama kabuk bağlaması için yardımcı oluyorum. Hayat böyle işte sizi üzer ve siz üzülmüş yanlarınıza tentürdiyot basarsınız.

Yarın ki planım başka bir kitap bitirip, yazıma devam etmek. Yanında bol kahveli az sigaralı bir keyif günü yaşamak istiyorum. Hava rüzgarlı olmazsa belki kumsala uzanmaya giderim. Denize girmek beni heyecanlandırmıyor artık. En iyisi uzanmak ve denizin kokusuna ve sesine eşlik etmek. Yüzme olayı bana artık cazip gelmiyor. Ama sesi, kokusu, yanında açılan bir şişe şarap falan daha mantıklı benim için. Atacaksın kamp sandalyelerini oturacaksın elinde kadehin izleyeceksin denizi, tatlı sohbeti. (kalabalık olmayan bir yer hayal ediyorum!)

İzmir de her yaz arkadaşlarımla balıklıovaya giderdik. Issız bir koy bulmuştuk. Kimsenin gelmediği. Bizde yüzmeye gitmiyorduk. Kahvaltımızı orada yapıyorduk. Beyaz fırın var bucada. Çok güzel sandviçleri var. Oradan alır, çayımızı termosa koyar, sessizlikte pikniğimizi yapardık. Ayaklarımızı suya sokar, sohbetimizi ederdik. Huzuru doyasıya yaşadığım güzel yaz aylarıydı. O koya gitmeyeli baya oldu. Hatta beyaz fırına da gitmeyeli baya oldu. Sohbetinizin uyuştuğu nadir insanlar bu evrende birer lütuf. Saçma sapan sohbetlere maruz kalınca kendimi kapatma moduna alıp o anın geçmesini beklerim hep. Kötü sohbet baş ağrısı demektir.

Neyse ne diyordum evet denize girmesem de izlemeyi severim. Güneşlenmekle de pek aram yok ama yatarım yani sorun değil. Gerçi yüzmem de lazımmış ama çok da gerekli değil benim için.

İzmiri özledim. Ne kadar kalabalık ve değişmiş olsa da özledim izmiri. İzmiri hep özleyen biri oldum zaten. Ama gidip gelme olayını ayarladığım için kısa zamanda kendisine kavuşacağımmmm.

Her gün bir öncekinden daha güzel olsa.. hayat, hayatımız ne kadar mükemmel olurdu. Şimdi böyle diyince aklıma bülbülü öldürmek kitabı geldi. Neden diye sormayın, okuyun. Hatta izleyedebilirsiniz. Siyah beyaz bir yapım. Hem güzel film hem güzel roman. Kesinlikle okunması gerekiyor. Onun haricinde yeni Paulo Coelho kitapları sipariş ettim. En sevdiğim yazar olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Adama çok içim ısınıyor. Kendimi görüyorum yazdığı her satırda. İyi ki kitaplar var! İpek Ongunla başlayan kitap serüvenim hayatıma kattığım en güzel olaylardan biri.

İlaçlar vurdu ve yatış çanları çalmaya başladı. İç sesim huzur dolu ve ben de huzur dolu ve sakinim. Sakin bir yazı oldu. Duru olan çoğu şey güzeldir. Sigaraya hala devam ediyorum ama o meseleyide halledeceğim. Neyse içip yatayım en azından…

Hepimize güzel bir hafta sonu diliyor ve uyuyorum. Her şey içinizden geçenin de ilerisinde mükemmel olsun!

Sevgilerimle.

Bahsettiğim balıklıova ve sonbahar mevsimindeki ateşimiz güzel zamanlardan bir parça olarak kalsın

Sessiz bir gece

Her şeyin nasıl da değiştiğini düşünüyorum. Kendi kabuğumda, depresyonun kucağında ağlayarak ya da tutunacak dallarımı budayanlara sessizce baktığım, o sessiz sakin ve duygu yüklü günleri hatırlıyorum bu gece. Şimdi kendi evim, kendi hayatım, hayatımın içinde kendi dünyam ile başbaşayken yazıyorum bu satırları. Her şey bambaşka bir güzelliğe evrildi. Hayata göz kırpa kırpa bir şeyleri oldurabildim. Bugün balkonumda gökyüzüne baktım doyasıya ve içimin huzurla doluşuna bir kahve yapıp her şeyin güzel olmasına şükrettim. İş hayatıma odaklanmış, yeni arkadaşlarımla ve eski dostlarımla birlikte dolu dolu günler geçiriyorum. Tek sorun ben yalnızlığa baya alışmışım ya! Bazen kalabalıkta başım dönüyor. Bazen bir ortamda sessizlik arıyorum, o an kimse bana dokunmasın istiyorum. Sonra bir sigara yakasım geliyor. Çok zor tutuyorum kendimi bir sigara yakmamak için. Bu savaşı sanırım yakın zamanda sonlandıracağım. Bir yanım içme diyor bir yanım sürekli arıyor. Nedeni de keyifli olmam ahahahha. Sohbet esnasınsa falan sürekli elim arıyor. Bazen işte o sessizlik aradığım anlarda da. Ama dayanabildiğim yere kadar dayanacağım. Çünkü kendime bu konu hakkında en iyisini yapacağıma dair söz verdim.

Günlerim gerçekten çok güzel geçiyor. Yeni arkadaşlarım, eski dostlarım hep birlikte dopdolu günler geçiriyoruz. İzmire gerçekten kavuştum. Duvarlara yaza yaza, hayatımı kuracağım diye diye kurdum sonunda kendi hayatımı. Geliboluyu özlüyor muyum peki? Valla hiç özlemiyorum. Tek özlediğim ailem. Onları aşırı özlüyorum ama üç hafta sonra kavuşuyoruz!!!! Serhat da benimle kalacakk. O nedenle bu da mükemmel olmam için bir neden daha işte! Kardeşimin benimle kalması müthiş olacak. Onu aşırı aşırı ve aşırı özledim.

Salı günü için iş arkadaşlarımla plan yaptık. İş çıkışı kendimize bir gelelim istedik. Valla süper olacak diye düşünüyorum. Hepsi hem eğlenceli hem de süper komik ve tatlı insanlar. Cuma günü buluştuk inanılmaz keyifli geçti. Kahkaha atmaktan, dertleşmekten çenem ağrıdı ya. Başıma gelen talihsiz aşk serüvenlerinden bahsettim ahahahaa. İnanılmaz komik bir ortamdı. Anlatırken o kadar çok eğlendim ki oysa yaşarken ne kadar zordu. Şimdi kahkaha atarak anlatıyorsun. O zaman kalbin falan ağrıyor şimdi ise bir feminist edasıyla anlatıyorum her şeyi. Kızlar flört et insanlarla falan diyor ama ben kim flört etmek kim ya. Ay valla içim almıyor. Birine kendimi anlatamam ve onun anlatmalarını da dinleyemem. Yemin ederim dünyanın en yorucu olayı olabilir benim için. İş erkek arkadaş, flört mevzusu falansa ben yokum. Kızlar ise, zaman geçer falan diyor. Ay valla benim zamanım çok kaliteli geçiyor. Bu kaliteli ortamı salağın biri yüzünden bozamam. Bu zamana kadar destek ol, yanında ol, adam et falan filan derken ne oldu??? Kocaman bir hiç. Sadece yoruldum. Sadece nefessiz kaldım, ilişkinin bokluğu yüzünden. Şimdi ise kendimden, hayatımından, her şeyden ama her şeyden çok memnunum. Bir gün belki bu zamanlardan bıkar ve duygusal bir şeyler ararsam onu o zaman düşünürüz. Ama şu an, duygusal bir olay, duygusuz bir olay, ilişki anlamında hiç bir olay istemiyorum.

Beni bu hale getirenler utanır mı bilmem ama zaten utansalar da utanmasalar da umrumda değil. Sadece midemi ağrıtıyorlar. Bulanıyor diyesim geldi ama ahahha neysee. Başıma ağrılar giriyor. Bir de dırdırları düşünsene burcum ayhhh anksiyete nedeni erkek milleti.

Odamdayım, peri ışıklarım, tütsüm ve kahvemle yarın için kendime iş anlamında full enerji diliyorum. Sonra Hasanağa Bahçesi, yürüyüş ve bol bol temiz hava benimle olacak. En güzel dinçlik Hazirandadır. Haziranı her zaman çok sevmişimdir. Yazın en güzel ayı. Ne çok sıcak ne de çok sıcak. Tam ayarında. Geceleri serin serin uyuyorum ya. Gündüzleri ise duş sonrası kendi kendine saçlarım kuruyor. Mükemmel bir yaz ayısın Haziran! Beni çok ama çok mutlu eden bir yaz mevsimi geçiriyorum. Kulağımda sevdiğim bir melodi ayaklarımı uzatmışım pencereye doğru off inanılmaz güzel her şey! Her gece bu anlar için şükredip uyuyorum. Dahası için çabalayacağımı kendime söyleyerek uyuyorum geceleri. Maaşımı aldığım gün kendimi ödüllendirip güzel bir gün yaşayacağım. Kiramı ödeyeceğim ya ahahahha. Of süper valla fatura mı ödeyeceksin sen burcuuuu… Ahahahha ayy hala eve ne alırsam alayım aşırı mutlu oluyorum. Kitaplarımı da yerleştirdim falan, eve zaten ilk girdiğim andan itibaren ısınmıştım, şimdi ise her şey mükemmelinde ötesinde benim için! Türkçe rap dinliyorum aralıksız hahahaha of sabah mod yükseltiyor cidden. Açıyorum son ses koyuyorum kahve suyunu. Kahvem olana kadar evde bir dans ediyorum. Sonra modum aşırı iş için yüksek oluyor. Valla mod yükseltmek için Türkçe rap birebir. Dans ede ede hazırlanıyorum. Yarın sabah yine oynayacağım hahahaah. Kızlarla salı günü bornovaya gideceğiz yolda da ruhum oynar artık doyasıya ahahahaha. Bir de kısa zamanda ehliyet almaya karar verdim. Yani yaz sonuna kadar bu planı hayata geçirmeyi düşünüyorum. Araba alma planım var çünkü. Biraz uğraştırcak beni ama hallederiz diyor babam. Neyse ya ben süremezsem Serhata şoförlük yaptırırım. Çareler tükenmez!!! Alacağım arabayı!

Öyle işte göründüğü üzere bazen kalabalıklarda kaybolsamda kendimi buluyorum her yerde ve her zaman. Gözlerimde artık buz parçaları yok. Gözyaşım gözümün kenarında durmuyor artık, ya da burnum sızlamıyor. Bu başarıdır benim için! Bu hayatın evet sen de buradasın deme şeklidir!!! Hayat sanırım ikimizde birbirimizi seviyoruz. Bu anları yaşamama yardımı dokunan her olaya teşekkür ediyorum!!

Asla vazgeçmemek budur işte! Asla vazgeçmemek mutluluk üstüne bahis yapmamaktır. Sevgiden yana gasp edilmemektir. Dönüşü olanları ya da gidişi olanları savunmamaktır asla vazgeçmemek. Asla vazgeçmemek kendine bir şans vermek, taşlaşmış kalbine en sevdiğin şarkıyı dinletmektir. Asla vazgeçmeyin ki hayatınızın bir şarkısı olsun!! Doyasıya dans edebileceğiniz bir şarkı!

Sevgilerimle.

Gözlerimin etrafındaki çizgiler, hayata tutunduğum günlerin en güzel hatıraları sanırım! Her zaman gülümse burcum!

Güneşli günler göreceğiz

Bugün çok güzel bir Ocak günüydü. Karantinadan sonra dışarı çıkmak kendimi sahile atmak çok iyi geldi. Hava biraz soğuktu ama bu beni durduramaz. Baya 10.000 adım atmışım bugün. Gez gez bitirdim bizim köyü. Burası bana büyük bir köy gibi geliyor. Ya da sahil kasabası gibi. Şu an deli gibi yağmur yağıyor ve şimşeklerin ışığında huzurla bu yazıyı yazıyorum. Yağmurun pencereme vurmasını özlemişim. Bir de bereketli yağıyor. Baya çok. Açıkçası kuraklık olayı beni korkutmaya başladı. Umarım böyle bir felakete doğru sürüklenmeyiz. O nedenle şu an yağmur yağıyor diye içim daha da bir sevinç dolu. Bugün attım kendimi sokaklara. Ama balıkçı favori abilerim yoktu. Gelmemişler. İskelede üç dört kişi vardı. Onun yerine bende etrafı dolanmaya karar verdim. Biraz soğuk diye işler zorlaştı ama pes etmedim. Bu aralar o kadar neşe dolu ki içim kendimi anca dışarı atarak frenliyorum. Aklımdan kalbime akan bir huzur var. Kalbim ve beynim uzun zaman sonra ilk defa vals yapıyor. İkisi de birbiriyle o kadar uyumlu ki o nedenle sürekli her şey için şükrediyorum. Bu yıl kendime yatırım yapacağım bir yıl olacağı için de çok heyecanlıyım. Sevgi doluyum. Sevgi dolu olaylara şahitlik ediyorum. Her şey mükemmel. Sanki penceremden sürekli güneş ışıkları süzülüyor gibi. Sanki gökyüzünün karasında ay sadece benim için parlıyor gibi. Sanki dünyanın en güzel yemeğini yemişim de üstüne kahvemi yudumluyorum gibi. Öyle bir huzurla doluyum ki. Bozulmasın diye elimden geleni yapıyorum. Şimdi bugünden bir kaç kare paylaşayım da neşem size de bulaşsın…

Cennetten bir köşe gibiiii
İş başında bir balıkçı abiii

Yaşadığım yere o kadar bağlandım ki. Benim için zor oldu ama şu an deli gibi seviyorum burayı. Kendimi buraya ait hissediyorum. Yaşıtım kimse yok evet ama o kadar güzel ki doğası, insana ihtiyaç bile duymuyorum. Annemlede arkadaş gibiyiz zaten. Onunla konuşmak bana zaten bir arkadaşımla sohbet ediyormuşum gibi geliyor. Zaten sürekli mesajlaşıyorum dostlarımla. Bu yıla girerken öyle güzel dileklerde bulunduk ki uzakta olsak bile baya güçlü bir bağımız var. İnsan mutlu olmayı istedikten sonra her şartta her şekilde mutlu olmayı becerir. Önceliğimiz daima istemek. Ben istiyorum ve bırakıyorum gökyüzünün özgürlüğüne. Daha da güzel günler yakın da biliyorum. Güneşli günler ufkun parlayan ışıltısından bana göz kırpıyor. Yaşayacağım güzel günleri teker teker buraya yazacağım. Zaten en büyük ve sağlam dostum burası oldu. Acayip zevk alıyorum kendimi burada bulurken. Sanırım biraz da yazmayı bırakmamak kendimle olan ilişkimde işime çok yaradı. Kendimi keşfetmemi sağladı. Kitap da çok iyi gidiyor. 2021 yılında bir de yazar olmam yok mu…… Yaparsın be Burcu. Sana kimse karşı gelemez!! Sürekli kendimi böyle gazlıyorum…. Olacak benden olacakkk.

Şimşeklerle aydınlanan gecem de aklıma Guns N Roses- November Rain şarkısı geldi. Çok severim. Tam bir aşk şarkısı. Geceyi sanırım onunla bitireceğim. Hatta sözlerinde şöyle der. “Cause nothin’ lasts forever (Çünkü hiçbir şey sonsuza kadar sürmez) Even cold November rain (Soğuk Kasım yağmuru bile)

Bunu hatırlayın daima. Hiç bir şey sonsuza dek sürmez. Soğuk kasım yağmuru bile! Yani kapkaranlık bir zamandaysanız asla ömür boyu süreceğini düşünmeyin. Ben yaşadım ordan geldim ondan söylüyorum bunu. Şu an hayatımda güneşler açıyor. Yeniden karanlık olsa yine aydınlık olacağını biliyorum. Güneşli günler yakınnn. Kalp gözü ile baktıktan sonra kötü hiç bir şey dünyanın sonuymuş gibi gelmeyecek bize. Her yıkıldığımızda daha kuvvetli kalkalım!

Sevgilerimle.

Denizin dalgası gibi mutluluk ile coşsun kalplerimizz