Huzur

Şu an bu yazımı yeşillik bir alanda ağaçların rüzgar ile hafiften sallandığı, güneşin vedasının ardından gelen o kırmızımsı gökyüzüne bakarak yazıyorum. Tam sanatlık ortam ve tam kendini bulma yolunda bana yardımcı olabilecek bir an. Kardeşimle geldik buraya o şu an video falan izliyor ben ise bana en iyi gelen şeyi yapıyorum. Yazmak… Dile getiremediklerimin kağıda seslenmiş hali. Serhatla bugün baya sohbet ettik. Öncelikle hayat ile ilgili dertlerini paylaştı. Ekonomi, okul, sınav, siyaset… Yeni nesil baya bir şeyin farkında bence. Bilgisayara, telefona gömülü olduğuna bakmayın hepsi zehir gibi. Üniversite sınavından çok güzel bir puan aldı. İstediği mühendisliklere girebiliyor. Ama aklı İstanbul teknik üniversitesitesinde. Belki bir sene daha hazırlanırım diye düşünüyor. Bu sene okul eğitimi hiç görmedi o yüzden tekrar yapıp bolca soru çözüp en iyisini yapmayı planlıyor. Kendisini takdir ediyorum. Sonuna kadar da arkasındayım. En güzelleri onunla olacak biliyorum. Dil sınavından da 80 soruda 2 yanlış yapmış. Ailecek bir de ona sevindik. Kendisiyle baya gurur duyuyorum. Daha güzelleri o ve yaşıtı tüm gençler ile olsun.

Biramızı içtik bir sürü konudan söz ettik sonra ağaçların arasında olan ve güzel esen şu an ki yerimize geldik. Hava misss gibi. Baya güzel. Huzuru hissettiğim güzel bir an yaşıyorum şu an. Her şey muazzam. Sessiz ve sakin. Arkadaslarımla iletişimim harika, ailemle aram gerçekten çok iyi, bir de bunun yanında yaptığım bir işim var. İş olarak da tatmin hissediyorum. Bir de burası var. Daha ne olsun. İçim huzur dolu. İlaçlar da şu anlık iyi gidiyor. Bırakmak elbet istiyorum ama şu an bu huzuru yaşamamın bir sebebi de kafamın net olması. İstemeyerek söylüyorum ama içtiğim epilepsi ve uyku ilaçlarının etkisi büyük. O nedenle doktorumun emeğini de takdir ediyorum. Çünkü o da benimle çok uğraştı.

Şu yemyeşilliğin güzelliğine bakın. Hayranım yeşil ve mavinin her tonuna. Ay kendimi ayrıkvadide gibi hissediyorum. Keşke bir elf olsam da salına salına yürüsem oralarda. Öyle bir hayatım olsun cidden çok isterdim. Filmin inanılmaz güzelliklerindem biri ayrıkvadi.

Her şey bu kadar sakinken güzel şeylerin benimle olmasına, şükrettim defalarca. Güzeller güzeli bir gün yaşadım bugün. Huzur kapımı çaldı bende ona merhaba dedim ve içeri davet ettim. Bazen insan mutsuz olduğunda kapısını çalan huzuru fark edemiyor. Ben iç huzurum için en kötü anımda bile huzuru içeri davet etmeye karar verdim. Çünkü en kötü anınızda bile beyniniz güzel bir an hatırlatır. İşte tam o an ona odaklanmak lazım. Tam o an güzel olan olayın üzerine düşünmek lazım. Depresyonu bu şekilde atlattım. Asla vazgeçme sloganım işte tam bu nedenle yazıldı. Tam umudumu yitirmiş, kapkara gözlerle bakınırken etrafıma neden vazgeçiyorum ki dedim kendime. Yanımda olan aileme baktım ve davet ettim onların huzurla dolmuş yaşlı gözlerini. Sonra zaten hepbirlikte toparladık. En son yaşadığım dönem daha kısa oldu, çünkü bu sefer asla vazgeçme ve yıkılma sen daha iyisini yapabilirsin dedi içimdeki karanlıkta duran huzurum. Sonra onu ellerime aldım ve evet dedim ben devam edeceğim ve sende benimlesin. Şimdi ise o huzuru arttırmak, çoğaltmak istiyorum. Ben kaybolmak istemiyorum. Ben yoluma çıkan engellerde yıkılmak istemiyorum ki yıkılsaydım herhalde geçen ay yıkılırdım. O nedenle kendimi daha iyi daha zinde ve daha huzurlu hissediyorum. İç huzurum için asla vazgeçmiyorum.

Hava hafiften kararmaya başladı. Eve gidip bir duş alıp kahvemi elime aldıktan sonra işim üzerine çalışacağım. Cumaya kadar telsim etmem lazım ama zaten baya ilerledim. İşte bir huzur da bu! Yapacağın işi yetiştirebilmek!

Umarım yarın güzel bir perşembe günü olur. Doğaya sahip çıkalım ve bize verdiği o ağaçların hışırtı sesine huzurla bakalım. Ağaçların gölgesinde huzuru bulalım. Ya da düşen bir yaprakta işte bu dileğim kabul olacakmış falı yapalım. Ben çok yaparım. Bir dilek tutarım şimdi yaprak düşerse kabul olacak derim ve düşerse çılgınlar gibi sevinirim. Ay bu hayatta sevinmek için çok kolay yöntemler var! Hep çile hep çile nereye kadar! Umarım süper bir çarşamba akşamı ve süper bir perşembe günü bizi bekliyordur!

Sevgilerimle.

Yeşille yeşil ol!

Karanlığı aydınlatan bazı anlar

Acayip şeyler oluyor. Ya da ben hayat için adım atmaya başladığımdan ötürü bana ilginç geliyor çoğu şey. Bir süredir bu hayat denilen oyun parkurunda dinleniyorum. Sağlığımı toparladığım için bazı adımlar atmaya başladım. Hatta güzel bir haber vereceğim ama şu an vakti zamanı var. Neyse ne diyordum, evet sürekli beklemek ile meşguldüm. Tabi beklerken kendim için bir çok şey yapma şansım oldu. Kendimde keşfettiğim bir çok şey oldu. Zihnimin ötesindeki olaylarla barışma şansım oldu. Sağlığımı eskisinden daha iyi bir noktaya getirme şansım oldu. O nedenle bu bekleyiş bir durmak değildi. Asla durmadım sürekli kendim için uğraştım. Ama şimdi daha fazlasını yapma zamanım geldiği için eski burcudan da daha öte daha level atlamış burcunun hayatın ta kendisine dokunma zamanıdır!!

Hayatta bir çok şey oluyor ve ben bir yerinden hayatı yakalamaya çalışıyorum. Mayıs ayı bana huzurlu geldi, güzel geldi, şansla birlikte geldi. Bu beklediğim süre boyunca kendim için her zaman en hayırlısını diledim. Çoğu insanın yaptığı gibi. Kırıldığım bir çok konu oldu. Yara aldığım bir çok olaya tanıklık ettim. Ama şunu biliyorum ki kabuk bağlayan hiç bir yarayı kaşımamak lazım. İyileşene kadar ellemedim ben de. Aklıma getirememeye çalıştım. Herkesin kendi insanlığı ve kendi karakteri deyip arkamı dönmeyi öğrendim. Eskiden olsa yatağıma yatar hüngür hüngür ağlardım. Ama sanırım güçlendim. Mental açıdan kendimi gerçekten kuvvetli hissediyorum. Bu da hayata geri dönmemi sağladı.

Yaptığım şeyleri şu an buraya aktarmayacağım ama pozitif güce inandığım için yazmak istedim. Gerçekten güzel bir geri dönüş planı yapıyorum. Şu an yazarken bir yandan da olmuş halini düşünüyorum. İçimde güneş açıyor, çiçekler hafif hafif sallanıyor resmen. Hayat bana sanırım artık oynama zamanı diyor. İçim ısınıyor.

Bir çok konuda başka insanları düşündüğüm için çok ama çok fazla yara aldım. Şimdi ise tek düşündüğüm, kendim için ne yapabilirim sorusunun cevabı. Bir çok cevabı var ve ben bir yerden başladım. Her şeyin bambaşka olmasına çok az bir zaman kaldı, bunu hissediyorum. Aylarca pozitif güç ile uğraştım. Yazdım, çizdim, hayal ettim. Ama şimdi onların hepsini gerçekleştirme zamanı. Bunu, bu gücü kendimde görüyorum! Sizde benim gibi kendinizde bir şeylere başlayacak gücü görüyorsanız asla bekleyemeyin. Yapın! Dileyin, isteyin ve sonra olması için koşun istediğiniz şeylere. O kadar çok olmasını istediğim bir şey var ki olunca buraya kocaman harflerle yazacağım. Mutluluğumu burada yaşayacağım. Sonra gelsin motivasyon yazıları! Olmasa da o beklediğim şey, ikamesini yan tarafında tutuyorum.

Bu gece dileklerimi tavanda düşünerek, onları yaşayarak uyuyacağım. Siz de bol bol dileyin benim gibi. Benim çoğu küçük çaplı ya da bana göre kocaman çaplı bir çok hayalim gerçek oldu. Zamanı hemen olmasa da çoğunun gerçekleştiğini gördü bu gözlerim. Demek ki oluyor dedim her defasında, o yüzden vazgeçmiyoruz. ASLA VAZGEÇMİYORUZ.

Bu kadar dilediğin arasında bir tek aşka yer vermedim. Çünkü kendisine olan inancım kalmadı. Sanırım 10 kedim ve ben yaşayarak geçinip gideceğiz. Gerçekten ne bir insanla yaşamaya sabrım ne de birini tanımak için heyecanım var. Sıfır. Aşka karşı hiç bir dileğim yok. Kendisinden nefrette etmiyorum, sadece istemiyorum. Birini tanımak, onunla mutlu olmak falan aşırı uzak geliyor. Kimseyle mutlu olacağımı düşünmüyorum. Emeği geçen herkese de teşekkür ederim. Bu evreye gelmek kolay olmadı sonuçta. Ama bu evrede olduğum için baya mutluyum. Dileklerim hep başka yönde, o nedenle kimseyi mutlu edeceğimi sanmıyorum. Ailem, dostlarım, paşa ve kedilerim ile balkonda kahkaha atsam yeter bana. Aşk falan filan yalan dolan. Öldü benim için, gömdüm çoktan.

Şimdi hayal etme zamanı geldi o nedenle yatağa yatıp nefesimi kontrol altına alıp, önce tavanda canlandırarak, sonra gözlerimi kapatıp hayallerimi yaşayarak uyuyacağım. Umarım çok güzel haberler aktarırım buraya!

Her şey gönlümüzce olsun. Olmasını istediğimiz her şey yanımızda bulsun kendini! Dileyin ve isteyin!

Sevgilerimle.